Translation of "Soracak" in English

0.007 sec.

Examples of using "Soracak" in a sentence and their english translations:

Bize şunu soracak;

it will ask us,

Soracak birini bulamıyorum.

I can't find anybody to ask.

Tom'a soracak mısın?

Are you going to ask Tom?

Soracak kimse yoktu.

There was nobody to ask.

Tom soracak kişidir.

Tom is the person to ask.

Onlara soracak mısın?

Are you going to ask them?

Ona soracak mısın?

Are you going to ask him?

O, Tom'a soracak.

He will ask Tom.

Mary Tom'a soracak.

Mary will ask Tom.

Onlar Tom'a soracak.

They will ask Tom.

Soruları kim soracak?

Who will ask the questions?

Tom, Mary'ye soracak.

Tom will ask Mary.

Gurbetteki hayatımı soracak olursanız

If you ask me about my life as an expatriate,

Eh, ona soracak mısın?

Well, are you going to ask him?

Soracak hiçbir şeyim yok.

I got nothing to ask.

Sen ona soracak mısın?

Are you going to ask her?

Mantıklı mı diye soracak olusanız

If you ask me if it makes sense

Soracak başka sorunuz var mı?

Do you have any further questions to ask?

Ona soracak mısın sormayacak mısın?

- Are you going to ask him or not?
- Are you going to ask her or not?

Bana soracak mısın sormayacak mısın?

Are you going to ask me or not?

Sana soracak bazı sorularımız var.

We have some questions to ask you.

Tom sana birkaç soru soracak.

Tom is going to ask you some questions.

Tom'un soracak birkaç sorusu var.

Tom has a few questions to ask.

Sana soracak bir şeyim var.

I have something to ask you.

Onlara soracak bir şeyim var.

I have something to ask them.

Ona soracak bir şeyim var.

I have something to ask him.

Sana soracak bir sorum var.

I have a question to ask you.

Tom Mary'ye yüzebilip yüzemeyeceğini soracak.

Tom is going to ask Mary if she can swim.

Tom sana bazı sorular soracak.

Tom will ask you some questions.

Bunu niye anlatıyor diye soracak olursanız

If you ask why is this telling

Tom'un Mary'ye soracak bir şeyi var.

Tom has something to ask Mary.

Tom'a soracak birkaç ilginç sorum var.

I have some interesting questions to ask Tom.

Tom'a soracak mısın yoksa sormayacak mısın?

Are you going to ask Tom or not?

Hâlâ sana soracak çok sorum var.

I still have so many questions to ask you.

Hakimler davalıya bazı ek sorular soracak.

The bench will ask the defendant some additional questions.

Tom Mary'ye onu yapabilip yapamayacağını soracak.

Tom is going to ask Mary if she can do that.

Tom Mary'ye bunu yapabilip yapamayacağını soracak.

Tom will ask Mary if she can do that.

Tom'un sana soracak bir sürü sorusu var.

Tom has a lot of questions to ask you.

Sizinle ilgili soracak sadece bir şeyim var.

I have just one thing to ask of you.

Tom yarın Mary'nin bize yardım edebilip edemeyeceğini soracak.

Tom is going to ask Mary if she can help us tomorrow.

Tom, Mary'ye yarın bize yardım edebilip edemeyeceğini soracak.

Tom will ask Mary if she can help us tomorrow.

- Tom'a soracak birkaç sorum var.
- Tom'a sorulacak bazı sorularım var.

I have some questions to ask Tom.

Tom bana önceki gün Alice Mary'yi nerede gördü?" diye soracak.

Tom will ask me, "Where did Alice see Mary the day before yesterday?"

Kadının soracak iki önemli sorusu var: Ne giyiyorum ve ne yemek yapıyorum?

The woman has two important questions to ask: What am I wearing? and what am I cooking?