Translation of "Saniyeliğine" in English

Bir saniyeliğine izninizle.

Excuse me for just one second.

Bir saniyeliğine ürkmüştüm.

I was startled for a second.

Bunu bir saniyeliğine düşünün.

Think about that for a second.

Çocuğa bir saniyeliğine bakıver.

Keep an eye on the child for me for a moment.

Bir saniyeliğine konuşabilir miyiz?

Could we talk to you for a sec?

Gözlerini bir saniyeliğine kapattı.

She closed her eyes for a second.

Bir saniyeliğine hayal etmenizi istiyorum --

I want you all the imagine for second --

Bir saniyeliğine bilgisayarını kullanabilir miyim?

Can I use your computer for a second?

- Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
- Bir saniye boyunca öleceğimi düşündüm.

For one second I thought I would die.

- Sadece bir saniye için geri dön.
- Bir saniyeliğine arkanı dön sadece.

Just turn around for a second.