Translation of "Prezervatif" in English

Prezervatif hasarlı.

The condom broke.

Prezervatif kullandın mı?

Did you use a condom?

Bir prezervatif kullanmalıydım.

I should have used a condom.

O, prezervatif kullandı mı?

Did he use a condom?

O prezervatif paket kağıdını açtı.

She opened the condom wrapper.

Linda, Dan'dan prezervatif takmasını istedi.

Linda wanted Dan to put on a condom.

Üzgünüm, prezervatif olmadan onu yapmayacağım.

Sorry, I won't do it without a condom.

Tom prezervatif satın alma konusunda utanır.

Tom is embarrassed about buying condoms.

Katolik Kilisesi prezervatif kullanımına göz yummamaktadır.

The Catholic Church doesn't condone the use of condoms.

Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım.

Sorry, I won't do it without a rubber.

Sami bir kutu prezervatif satın aldı.

Sami bought a box of condoms.

Sami, prezervatif kutusunu ön panele koydu.

Sami put the box of condoms on the dashboard.

Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

You used a condom for birth control, right?

Leyla, Sami'nin odasında büyük bir prezervatif kutusu buldu.

Layla found a big box of condoms in Sami's room.

Onlar prezervatif kullanmıyorlar çünkü artık hamilelik konusunda endişeli değiller.

They don't use condoms because they are no longer worried about pregnancy.

Sapık olduğumu düşünme ama onun çantasında birkaç prezervatif gördüm.

Don't think I'm perverse, but I've seen several condoms in her purse.

Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.

While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.

- Tom her zaman prezervatif kullanır.
- Tom her zaman kondom kullanır.

Tom always uses a condom.

1967 yılında Kanada'da doğum kontrolü hala yasadışıydı; prezervatif sadece hastalıktan korunmak için satılırdı.

Birth control was still illegal in Canada in 1967; condoms were sold only for the prevention of disease.