Translation of "Planladı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Planladı" in a sentence and their english translations:

Kim yeniden planladı?

Who rescheduled?

Tom yeniden planladı.

Tom rescheduled.

O geziyi kim planladı?

Who planned that trip?

Bu geziyi kim planladı?

Who planned out this trip?

Tom, Mary'yi öldürmeyi planladı.

Tom planned to kill Mary.

Tom Boston'a gitmeyi planladı.

Tom planned to go to Boston.

Tom her şeyi planladı.

Tom planned the whole thing.

Tom orduda kalmayı planladı.

Tom planned to stay in the army.

O, donanmada kalmayı planladı.

He planned to stay in the Navy.

O, saldırıyı dikkatlice planladı.

He planned the attack carefully.

Sami, öldürmeleri dikkatlice planladı.

Sami carefully planned the killings.

Tom onu yapmayı planladı.

- Tom planned to do that.
- Tom planned on doing that.

Tom kiminle kalmayı planladı?

- Who did Tom plan to stay with?
- Who did Tom plan on staying with?

Tom yalnız gitmeyi planladı.

- Tom planned to go alone.
- Tom planned on going alone.

Sami, Leyla'nın cinayetini planladı.

Sami planned Layla's murder.

Sami işi titizlikle planladı.

Sami planned the thing meticulously.

Onlar bir basın toplantısı planladı.

They have scheduled a press conference.

Tom kiminle Boston'a gitmeyi planladı?

- Who did Tom plan to go to Boston with?
- Who did Tom plan on going to Boston with?

Tom kimden yardım istemeyi planladı?

Who did Tom plan to ask for help?

Tom onu kendisi yapmayı planladı.

- Tom plans on doing that by himself.
- Tom plans to do that by himself.

Tom bunu dün yapmayı planladı.

- Tom planned on doing that yesterday.
- Tom planned to do that yesterday.

Tom evde yalnız kalmayı planladı.

- Tom planned to stay at home alone.
- Tom planned on staying at home alone.

Tom kendi başına gitmeyi planladı.

- Tom planned to go by himself.
- Tom planned on going by himself.

Tom ne yapacağını dikkatlice planladı.

Tom carefully planned what he was going to do.

Sami her detayı önceden planladı.

Sami planned every detail in advance.

Sami, Leyla'ya teklif etmeyi planladı.

Sami planned to propose to Layla.

O ,projeyi iş arkadaşlarıyla birlikte planladı.

He planned the project along with his colleagues.

Tom hayatı boyunca bekar kalmayı planladı.

Tom planned to remain single all his life.

Dan Kanada'da bir ada almayı planladı.

Dan planned to buy an island in Canada.

Dan kolejden ayrılıp Kanada'ya taşınmayı planladı.

Dan planned to drop out of college and move to Canada.

O, saat altıda burada olmayı planladı.

He arranged to be here at 6.

Tom Mary'ye her şeyi söylemeyi planladı.

Tom intended to tell Mary everything.

Tom bunu tek başına yapmayı planladı.

- Tom planned on doing that alone.
- Tom planned to do that alone.

Tom bunu kendi başına yapmayı planladı.

- Tom planned on doing that by himself.
- Tom planned to do that by himself.

Sami kurdu, planladı ve tetiği çekti.

Sami plotted, planned, and pulled the trigger.

O, patronunu öldürmeyi planladı ama yerine getiremedi.

He planned to murder his boss, but did not carry it out.

Kuzeni için bir doğum günü yemeği planladı.

She planned a birthday dinner for her cousin.

Tom hafta sonunda biriken işleri bitirmeyi planladı.

Tom had planned to catch up on some work over the weekend.

Büyük ebeveynlerim bizimle bir tekne gezisi planladı.

My grand parents planned a boat trip with us.

Sami, polis şefi ile ikinci bir görüşme planladı.

Sami scheduled a second meeting with the police chief.

Sami, polis şefi ile bir toplantı daha planladı.

Sami scheduled another meeting with the police chief.

Sami, Leyla ile yeni bir hayata başlamayı planladı.

Sami planned to start a new life with Layla.

Dan o adada bir tatil yeri inşa etmeyi planladı.

Dan planned to build a resort on that island.

Tom eline geçecek ilk fırsatta Mary ile konuşmayı planladı.

Tom planned to talk to Mary the first chance he got.

- Tom onu kimle yapmayı planlıyordu?
- Tom onu kiminle yapmayı planladı?

- Who did Tom plan to do that with?
- Who did Tom plan on doing that with?

Tom pazartesi günü saat 2.30'da Mary ile buluşmayı planladı.

Tom planned to meet Mary on Monday at 2:30.

- Sami, Leyla'nın ölümünü hapishaneden planladı.
- Sami, Leyla'nın ölümünü hapishaneden yönetti.

Sami orchestrated Layla's death from jail.

Erkek kardeşi rakip bir çete tarafından öldürüldükten sonra, Tom intikam planladı.

After his brother was killed by a rival gang, Tom planned revenge.

- Tom'un 20 Ekim'de Boston'da konseri var.
- Tom 20 Ekimde Boston'da bir konser vermeyi planladı.

Tom is scheduled to give a concert in Boston on October 20th.

Fransız birliklerinin dağlardan sadece 8 günde neredeyse 100 mil ilerlediklerini gören ünlü Alpler geçişini planladı .

which saw French troops advance almost 100  miles through the mountains in just 8 days.