Translation of "Pilotu" in English

Ve sizce pilotu kim?

And who do you think is the pilot?

Tom bir savaş pilotu.

Tom is a fighter pilot.

O bir ralli pilotu.

He's a rally driver.

Araştırmacılar pilotu suçlamaya çalıştı.

The investigators tried to pin the blame on the pilot.

Helikopter pilotu olmaya karar verdi.

He made up his mind to be a helicopter pilot.

Tom helikopter pilotu olmaya karar verdi.

Tom made up his mind to be a helicopter pilot.

- Tom helikopter pilotudur.
- Tom helikopter pilotu.

Tom is a helicopter pilot.

Tom, bir yarış arabası pilotu olmayı hayal ediyordu.

Tom dreamed of becoming a race car driver.

Kıdemli pilotu, uzayda yürüyen ilk Amerikalı olan Ed White'dı.

His senior pilot was Ed White, the first American to walk in space.

Eğitimli ticari uçak pilotu, bir radyo sunucusu, bir yazar, ve dünyadaki

experienced commercial pilot, a radio host, a writer, an entrepreneur AND the CEO of one

Görev komutanı Frank Borman'dı - bir Hava Kuvvetleri Albayı, test pilotu ve havacılık

The mission commander was Frank Borman – an Air Force Colonel, test pilot and aeronautical

Uçan eski bir casus uçak pilotu olan çaylak astronot Roger Chaffee de vardı .

missions during the Cuban Missile Crisis.

Normalde bu, pilotu endişelendirmezdi, ama son zamanlarda bu tür şeyler daha sık oluyor.

Normally this wouldn't worry the pilot, but recently this kind of thing has been happening more and more often.

Onun Komuta Modülü Pilotu, Borman'ı çoğundan daha iyi tanıyan Jim Lovell'di - Gemini 7'de,

His Command Module Pilot was Jim Lovell, who knew Borman better than most - On Gemini 7,

Fransız Formula 1 pilotu Jules Bianchi 2014 Japonya yarışındaki kazadan 9 ay sonra öldü.

The French Formula 1 driver Jules Bianchi has died, nine months after his crash at the 2014 Japanese Grand Prix.

Bir İngiliz pilotu olan Frank Whittle, 1930 yılında ilk turbo jet motorunu tasarladı ve patentini aldı.

Frank Whittle, a British pilot, designed and patented the first turbo jet engine in 1930.

- Tom babası Vietnam Savaşında bir helikopter pilotu olan bir adam tanıyordu.
- Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.

Tom knew a man whose father was a helicopter pilot during the Vietnam War.