Translation of "Paul" in English

Paul Rucker'dan:

From Paul Rucker:

Paul nerede?

Where is Paul?

- Paul çok konuşur.
- Paul çok konuşuyor.

Paul talks a lot.

- Paul az önce telefon etti.
- Paul demin aradı.
- Paul az önce aradı.

Paul telephoned just now.

Paul, Roma'da doğdu.

Paul was born in Rome.

Paul çok konuşur.

Paul talks a lot.

Ahtapot Paul haklıydı.

Octopus Paul was right.

Paul bira sevmez.

Paul doesn't like beer.

Paul, saat gibi dakiktir.

Paul is punctual like a clock.

Paul kuru saça sahiptir.

Paul has dry hair.

Paul Otto'dan daha zeki.

Paul is smarter than Otto.

Paul bir yunus eğitmeni.

Paul is a dolphin trainer.

Paul Portekizceyi iyi konuşmaz.

Paul doesn't speak Portuguese well.

Paul Jack'in önünde oturuyor.

Paul's sitting in front of Jack.

Paul ebeveynlerine saygı duyar.

Paul respects his parents.

Ben Paul ile geliyorum.

I am coming with Paul.

Paul Marc'tan daha güçlü.

Paul is more vigorous than Marc.

- Paul babasının yerine partiye gitti.
- Paul babasının evindeki partiye gitti.

Paul went to the party in place of his father.

Hâlâ Paul olarak yaşadığım zamanlarda

When I was still living as Paul,

Çünkü Paul gibi erkeklerin dinlemesi

Because there's so much hanging in the balance

Ayrıca Paul soru için teşekkürler,

so, Paul, thank you for the question,

Paul İngilizceyi matematiğe tercih eder.

Paul prefers English to math.

Paul, yeni bir plan sundu.

Paul offered a new plan.

Paul kızardı ve başını çevirdi.

Paul blushed and turned away.

Paul babasının yerine partiye gitti.

Paul went to the party in place of his father.

Paul onlara bir hediye aldı.

Paul bought them a gift.

Paul benim kadar hızlı değildir.

Paul is not as fast as me.

Paul eli saçının arasında koştu.

Paul ran his hand through his hair.

Ben Paul, senin ev arkadaşın.

I am Paul, your flatmate.

Bir yıl sonra, Paul doğdu.

One year later, Paul was born.

Paul giyimine özen gösteren kimse.

Paul is a natty dresser.

Favori Paul Gilbert solon nedir?

What's your favorite Paul Gilbert solo?

Paul McCartney'in bir grupta olduğunu dşünün.

Imagine Paul McCartney is a member of your group.

Paul ellerini gözlerine gölge yaparak duruyordu.

Paul stood with his hand shading his eyes.

Paul dışarı çıkmadan önce eldivenlerini giydi.

Paul put on gloves before going out.

Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.

Paul studies very hard these days.

Paul zengin olmasına rağmen kibirli olmadı.

Paul didn't become arrogant even though he was rich.

Havaalanına zamanında varacağımızı düşünüyor musun, Paul?

Do you think we'll make it to the airport in time, Paul?

"Paul bugün yatakta hasta." "Çok kötü."

"Paul is sick in bed today." "That's too bad."

Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi.

Paul came to Rome to greet me.

Paul geçen yıl çok para kazandı.

Paul made a lot of money last year.

Jean-Paul Sartre ünlü Fransız filozoftu.

Jean-Paul Sartre was a famous French philosopher.

Paul baba ile birlikte geri geldi.

Paul came back with the father.

Paul, satranç turnuvasına katılacak öğrencilerden biridir.

Paul is one of the students who will participate in the chess tournament.

Paul Verlaine'in bu şiirini ben çok önemsiyorum.

There is Paul Verlaine’s poem, I mind it so much.

Paul Mary'nin cüzdanı çalındığında onunla birlikte değildi.

Paul wasn't with Mary when her purse was stolen.

Ben her zaman, John'u Paul ile karıştırıyorum.

I'm always confusing John with Paul.

Paul randevulara geç kalmamayı kural haline getiriyor.

Paul makes it a rule not to be late for appointments.

Aziz Peter Roma'da ve Aziz Paul Londra'dadır.

St Peter's is in Rome and St Paul is in London.

St Paul Katedral'i Christopher Wren tarafından tasarlanmıştır.

St Paul's Cathedral was designed by Christopher Wren.

Paul dün gece bir kısa hikaye okuyordu.

Paul was reading a short story last night.

Paul Bunyan hakkındaki hikayeyi duymak ister misiniz?

Would you like to hear the story about Paul Bunyan?

Paul randevusuna geç kalmamayı bir kural olarak benimsiyor.

Paul makes it a rule not to be late for his appointments.

Bu doğru mu? Paul Lily'yi dudaklarından öptü mü?

Is it true? Paul kissed Lily on the lips?

St Paul Katedrali Büyük Londra Yangınında imha edildi.

St Paul's Cathedral was destroyed in the Great Fire of London.

Onlar sana hangi adla sesleniyorlar? Onlar bana "Paul diyorlar.

What do they call you? They call me "Paul."

- Ben oda arkadaşın Paul'üm.
- Ben Paul, senin oda arkadaşın.

I'm Paul, your roommate.

Paul Walker bir araba kazasında öldüğü için çok üzgünüm.

I'm so sorry that Paul Walker died in a car crash.

Hem Louis hem de Paul Mary'nin kalbi için yarıştı.

Louis and Paul both competed for Mary's heart.

Tom ve Mary'nin iki oğlu var: Paul ve John.

Tom and Mary had two sons: Paul and John.

Paul öyle hoş bir adam ki herkes ondan hemen hoşlanıyor.

Paul is such a nice guy that everyone immediately likes him.

Buldum, bu hafta sonu Tom, Paul ve Mary'yi ziyaret edeceğiz!

I know what, we'll visit Tom, Paul and Mary this weekend!

- Ben, sizin ev arkadaşınız Paul'üm.
- Ben senin ev arkadaşın Paul.

I'm your flatmate Paul.

St Paul Katedrali Londra'nın en ünlü ve en çok tanınmış yerlerinden biridir.

St Paul's Cathedral is one of the most famous and most recognisable sights in London.

Üzgünüm ama Paul hasta olduğunu bildirmek için aradı ve benim sana onun vardiyasını çalışman için ihtiyacım olacak.

I'm sorry but Paul called in sick and I'm going to need you to work his shift.