Translation of "Oynamıyorum" in English

Duygularınla oynamıyorum.

I'm not playing with your feelings.

Seninle oynamıyorum.

I'm not playing with you.

Oyun oynamıyorum.

I'm not playing a game.

Artık seninle oynamıyorum.

I'm not playing with you now.

Ben spor oynamıyorum.

I don't play sports.

Artık satranç oynamıyorum.

I don't play chess anymore.

Ben basketbol oynamıyorum.

I don't play basketball.

Ben beyzbol oynamıyorum.

I don't play baseball.

Artık golf oynamıyorum.

I don't play golf anymore.

Eskisi kadar tenis oynamıyorum.

I don't play tennis as well as I used to.

Ben artık kumar oynamıyorum.

I'm not gambling anymore.

Artık video oyunları oynamıyorum.

I don't play video games anymore.

Ben video oyunları oynamıyorum.

I don't play video games.

Badminton oynardım fakat artık oynamıyorum.

I used to play badminton, but I don't anymore.

Ben eskiden oynadığım kadar golf oynamıyorum.

I don't play golf as much as I used to.

Kuralları ezbere biliyorum ama çok iyi oynamıyorum.

I know the rules by heart, but I'm not so good at playing.

Tom lekros oynardı fakat ben artık oynamıyorum.

Tom used to play lacrosse, but he doesn't anymore.

Tom'la eskisi kadar sık masa tenisi oynamıyorum.

I don't play table tennis with Tom as often as I used to.