Translation of "Kovalayan" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kovalayan" in a sentence and their english translations:

Köpek kovalayan bir kedi gördüm.

I saw a cat chasing a dog.

İki tavşanı kovalayan bir kişi de yakalayamaz.

A person who chases two rabbits won't catch either.

Bu, Jack'in yaptığı evde yaşayan fareyi sinsice izleyen kediyi kovalayan köpektir.

This is the dog that chased the cat that stalked the mouse that lived in the house that Jack built.

Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.

Whether it's white or black, a cat that chases mice is a good cat.

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.

My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: "You're it!"