Translation of "Korkan" in English

Korkan kişi Tom.

Tom's the one who's scared.

Korkan kişi Tom'dur.

Tom is the one who's scared.

Örümceklerden korkan insanlar var.

- There are people who are afraid of spiders.
- There are people that are afraid of spiders.

Kurttan korkan ormana girmez.

One who fears wolves doesn't enter the forest.

Kuştan korkan darı ekmez.

He who is frightened of a sparrow will never sow barley.

Korkan tek kişi sen değilsin.

You're not the only one who's afraid.

Ben Allah'tan korkan bir adamım.

I'm a God-fearing man.

Yükseklikten korkan tek kişi sen değilsin.

You're not the only one who's afraid of heights.

O, Allah'tan korkan bir adam değil.

He is not a God-fearing man.

Bir Türk hücumunu korkan, o çekildi İstanbul'a.

Fearing a Turkish counter-attack, he withdrew to Constantinople.

Tom Mary'nin tanıdığı tavşanlardan korkan tek çocuktu.

Tom is the only boy Mary knows who is afraid of rabbits.

Veya bir gün böceklerden korkan bir genç kızın

or that radical, dangerous hope

Hata yapmaktan korkan kişiler İngilizce konuşmada gelişme kaydedemez.

People who are afraid of making mistakes will make no progress in English conversation.

Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.

I think people who are always afraid are useless.

...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.

can be a terrifying place. Many fear what lies beneath.

Ölüm için can atan kimse sefildir, ama daha sefil olanı ondan korkan kimsedir.

One who longs for death is miserable, but more miserable is he who fears it.