Translation of "Kazası" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kazası" in a sentence and their english translations:

İş kazası yaşadı.

She had an accident at work.

Trafik kazası haberine üzüldüm.

I was upset by the news of the traffic accident.

Trafik kazası nasıl oldu?

- How did the car accident come about?
- How did the traffic accident happen?

Tom motosiklet kazası geçirdi.

Tom was in a motorcycle accident.

Hiç trafik kazası geçirmedim.

I've never had a traffic accident.

Bu onun altıncı kazası.

This is his sixth accident.

Tom trafik kazası geçirdi.

Tom had a traffic accident.

Bir trafik kazası geçirdim.

I got in an accident.

Tom'un kazası çok ciddiydi.

Tom's crash was very serious.

Araba kazası nasıl oldu?

How did the car accident happen?

- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.

I was recently in an automobile accident.

Kobe Bryant'ın helikopter kazası gibi

Like Kobe Bryant's helicopter crash

Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.

The traffic accident prevented me from catching the train.

Trafik kazası karayolunda meydana geldi.

The traffic accident took place on the highway.

Uçak kazası tam geçen haftaydı.

The plane crash was only last week.

Okula giderken trafik kazası geçirdi.

He had a traffic accident on his way to school.

Orada bir trafik kazası oldu.

A traffic accident happened there.

Tom bir trafik kazası geçirdi.

Tom was involved in a traffic accident.

Uçak kazası 200 can aldı.

The plane crash took 200 lives.

Tom'un kazası için sorumlu hissettim.

I felt responsible for Tom's accident.

Tom'un kazası hakkında haber aldım.

I heard about Tom's accident.

Tom bir araba kazası geçirdi.

Tom was in a car accident.

Tom bir bisiklet kazası geçirdi.

Tom was in a bicycle accident.

Tom üç trafik kazası geçirdi.

Tom has been in three traffic accidents.

O bir trafik kazası geçirdi.

He had a traffic accident.

Tom bir iş kazası geçirdi.

Tom had an accident at work.

Hiç trafik kazası geçirdin mi?

Have you ever been in a car accident?

Tom bir kayak kazası geçirdi.

Tom had a skiing accident.

Bir bir araba kazası yaptım.

I got in a car accident.

Dün bir araba kazası vardı.

There was a car accident yesterday.

Hiç araba kazası gördün mü?

Have you ever seen a car accident?

Tren, demiryolu kazası yüzünden kaldırıldı.

The train was held up because of the railroad accident.

Kimin oğlu trafik kazası geçirdi?

Whose son was in the traffic accident?

Dün bir trafik kazası gördüm.

I saw a traffic accident yesterday.

Rollercoaster kazası iki kişiyi öldürdü.

The rollercoaster accident killed two people.

Trafik kazası yüzünden düğününü erteledi.

He put off his wedding because of a traffic accident.

Otobüs beklerken bir trafik kazası gördüm.

While I was waiting for the bus, I saw a traffic accident.

Araba kazası tam benim önümde gerçekleşti.

The car accident took place just in front of me.

Trafik kazası onu gözünden mahrum etti.

The traffic accident deprived him of his sight.

Tokyo İstasyonunda demiryolu kazası nasıl oldu?

- How did the railway accident at Tokyo Station come about?
- How did the railway accident at Tokyo Station happen?

Sokakta yürürken bir trafik kazası gördüm.

While I was walking down the street, I happened to see a traffic accident.

Trafik kazası yüzünden randevuya geç kaldı.

He was late to the appointment due to a traffic accident.

Tom, Roma'da bir araba kazası geçirdi.

Tom had a car accident in Rome.

Tom kötü bir araba kazası geçirdi.

Tom has been in a bad car accident.

Dün akşam bir araba kazası gördüm.

I saw a car accident yesterday evening.

Tom Boston'da bir araba kazası geçirdi.

Tom had a car accident in Boston.

Ana karayolu üzerinde trafik kazası oldu.

The traffic accident took place on the main highway.

O bir trafik kazası ile karşılaştı.

He met with a traffic accident.

Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.

I was recently in an automobile accident.

Bir trafik kazası geçirmişsem ne yapmalıyım?

What should I do if I'm involved in a traffic accident?

Bize Tom'un trafik kazası geçirdiği söylendi.

We were told Tom had been in an accident.

Bir trafik kazası nedeniyle karımı kaybettim.

I lost my wife due to a traffic accident.

Otoyolda bir zincirleme trafik kazası vardı.

There was a multiple collision on the highway.

İtfaiyeci araba-kazası kurbanına yardımcı oldu.

The firefighter helped the car-accident victim.

Muhtemelen bir trafik kazası meydana geldi.

There's probably been a traffic accident.

Geçen hafta bir Segway kazası geçirdim.

I had a Segway accident last week.

Tom Mary'nin kazası için sorumlu hissetti.

Tom felt responsible for Mary's accident.

"Kocan ve oğlun bir araba kazası geçirdi.

"Your husband and your son have been involved in a car crash.

Araba kazası onun için kötü bir deneyimdi.

The car crash was a bad experience for her.

Dün evin önünde bir trafik kazası vardı.

There was a traffic accident in front of the house yesterday.

Bu sabah bir trafik kazası meydana geldi.

A traffic accident took place this morning.

Amcam dün bir trafik kazası ile karşılaştı.

My uncle met with a traffic accident yesterday.

Bir trafik kazası geçirdin ama iyi olacaksın.

You've been in an accident, but you're going to be all right.

Babam hiç trafik kazası geçirmediği için gururlanıyor.

My father brags about never having had a traffic accident.

Tom okula giderken bir trafik kazası geçirdi.

Tom was in a traffic accident on his way to school.

Trafik kazası nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

- We had to put off the meeting because of the traffic accident.
- We had to postpone the meeting due to the traffic accident.

Tom kazası hakkında bir şey söyledi mi?

Did Tom say anything about his accident?

Uçak kazası 200 kişinin hayatına mal oldu.

The plane accident cost the lives of 200 people.

Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.

The scene of the car accident was a horrifying sight.

- Televizyon haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası olmuş.
- TV haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası vardı.

According to TV news, there was a plane crash in India.

Uçak kazası can kaybı riski %99 daha az,

99 percent less likely to die in a plane crash,

Iş kazası can kaybı riski %95 daha az,

95 percent less likely to be killed on the job,

Babam hiç trafik kazası geçirmediğinden dolayı gurur duyuyor.

- My father boasts of the fact that he has never had a traffic accident.
- My father brags about never having had a traffic accident.
- My father is proud of the fact that he's never been in a traffic accident.

Geçen yıl çok fazla araba kazası meydana geldi.

A lot of car accidents occurred last year.

İşe giderken ufak çaplı bir trafik kazası geçirdim.

I had a fender bender on my way to work.

Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti.

The traffic accident deprived the young man of his sight.

Buraya yakın bir araba kazası vardı, değil mi?

There was a car accident near here, wasn't there?

Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.

According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.

Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.

I broke my leg in two places during a skiing mishap.

Bir trafik kazası, bize bir sürü soruna neden oldu.

A traffic accident caused us a lot of trouble.

Onun zamanında buraya gelmesinin ertelenmesi bir trafik kazası yüzündendir.

His delay in coming here is due to a traffic accident.

Bir trafik kazası onu sol elini kullanmaktan mahrum etti.

A traffic accident deprived him of the use of his left hand.

Bir araba kazası vardı ve trafik bir inç kımıldamadı.

There was a car accident and the traffic didn't move an inch.

Tom bir trafik kazası geçirdiğini söylemek için beni aradı.

Tom called to tell me he'd been in a traffic accident.

Her yıl yaklaşık 1.2 milyon kişi araba kazası nedeniyle ölmektedir.

About 1.2 million people die from car crashes every year.

Tom Mary'ye beş yaşındayken karıştığı trafik kazası hakkında soru sordu.

Tom asked Mary about the traffic accident she was involved in when she was five years old.

Araba kazası sonucunda şoför ciddi şekilde yaralanırken yolcu da öldü.

As a result of the car accident, the driver was severely injured, and the passenger died.