Translation of "Kazandırabilir" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kazandırabilir" in a sentence and their english translations:

Bir bilgisayar zaman kazandırabilir.

A computer can save time.

Bu bize biraz zaman kazandırabilir.

This could buy us some time.

Bilgisayar kullanmak size zaman kazandırabilir.

Using a computer can save you time.

Her geri dönüşümlü alüminyum bir TV'yi üç saat çalıştırmak için gerekli enerjiyi kazandırabilir.

Every recycled aluminium can saves enough energy to power a TV for three hours.