Translation of "Kalemimi" in English

- Benim kalemimi kullanabilirsin.
- Kalemimi kullanabilirsin.

You can use my pen.

Kalemimi çaldırdım.

I had my pen stolen.

Kalemimi bulmalıyım.

I have to find my pen.

Kalemimi unuttum.

I forgot my pen.

Kalemimi arıyorum.

I'm looking for my pen.

Kalemimi düşürdüm.

I dropped my pencil.

Kalemimi bıraktım.

I put down my pen.

Kalemimi çaldılar.

My pen has been stolen.

Kurşun kalemimi kaybettim.

I've lost my pencil.

Benim kalemimi bulamıyorum.

I can't find my pen.

Ben kalemimi kaybettim.

- I've lost my pencil.
- I have lost my pencil.

Dolma kalemimi aramalıyım.

I need to search for my pen.

Dolma kalemimi kaybettim.

- I have lost my pen.
- I've lost my pen.

Benim kalemimi kullanma.

Don't use my pen.

Kalemimi açabilir miyim?

May I sharpen my pencil?

Favori kalemimi kaybettim.

- I lost my favorite pen.
- I lost my favourite pen.

Buyur, kalemimi dene.

Here, try my pen.

Kurşun kalemimi keskinleştirdim.

I sharpened my pencil.

Kalemimi ödünç alabilirsin.

You can borrow my pen.

İstersen kalemimi kullanabilirsin.

You may use my pencil if you like.

Kalemimi geri ver.

- Give me back my pen.
- Give me my pen back.

Dolma kalemimi ne yaptın?

What have you done with my pen?

Kalemimi kullanmana izin vermeyeceğim.

I will not allow you to use my pen.

Dolma kalemimi aramak zorundayım.

I have to look for my pen.

Dolma kalemimi görüyor musun?

Do you see my pen?

Birisi kurşun kalemimi çaldı.

Someone has walked off with my pencil.

Sadece gidip kalemimi alacağım.

I'll just go and get my pen.

Kalemimi bana geri ver.

Give me back my pencil.

Yeni dolma kalemimi kaybettim.

- I have lost my new fountain pen.
- I've lost my new fountain pen.

Sen benim kalemimi kullanabilirsin.

You may use my pen.

Dolma kalemimi gördün mü?

Have you seen my pen?

Dönüşte kalemimi getirmeyi unutma.

- Don't forget to return my pen!
- Don't forget to return my pen.

Kalemimi geri vermeyi unutma.

- Don't forget to return my pen!
- Don't forget to return my pen.

Ben kurşun kalemimi unuttum.

I forgot my pencil.

Buyur, benim kalemimi kullan.

Here, use my pen.

Mavi kalemimi gerçekten severim.

I really love my blue pen.

Sanırım kalemimi açmamın zamanıdır.

I think it's time for me to sharpen my pencil.

Kalemimi Tom'a ödünç verdim.

I lent my pencil to Tom.

Kurşun kalemimi çakımla keskinleştirdim.

I sharpened my pencil with my pocketknife.

Sana kalemimi ödünç vereceğim.

I'll lend you my pen.

Buyur, kalemimi kullanıp gör.

Here, try my pen.

İstediğin zaman dolma kalemimi kullanabilirsin.

You may use my pen at any time.

Ona benim kalemimi ödünç verdim.

I lent my pencil to him.

Lütfen kalemimi bana geri ver.

Please give me back my pen.

Kurşun kalemimi alanın Tom olmadığını biliyorum.

I know it wasn't Tom who took my pencil.

Tom kurşun kalemimi ödünç vermemi istedi.

Tom asked me to lend him my pencil.

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.

I want a knife to sharpen my pencil with.

Kalemimi kaybettim. Onu aramama yardım eder misin?

I have lost my pen. Will you help me look for it?

Tükenmez kalemimi kaybettim ve şu anda kurşun kalemle yazıyorum.

I've lost my ball-point pen and am now writing with a pencil.

Dolma kalemimi kaybettim. Yarın bir tane satın almak zorundayım.

I've lost my fountain pen. I have to buy one tomorrow.