Translation of "Hoşlanırlar" in English

0.004 sec.

Examples of using "Hoşlanırlar" in a sentence and their english translations:

Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.

They like to observe birds.

Fareler peynirden hoşlanırlar.

Mice like cheese.

İnsanlar uçmaktan hoşlanırlar.

People love to fight.

Kadınlar iltifattan hoşlanırlar.

Women like attention.

Çocuklar çizgi romanlardan hoşlanırlar.

Children delight in comic books.

Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.

Small children like to be carried.

Onlar birlikte oynamaktan hoşlanırlar.

They enjoy playing together.

Çocuklar oyun oynamaktan hoşlanırlar.

Kids like to play.

Bazı çalışanlar değişimden hoşlanırlar.

Some employees like change.

Bütün kadınlar elmastan hoşlanırlar.

All women like diamonds.

Onlar yalnız olmaktan hoşlanırlar.

They like to be alone.

Çocuklarım arabada şarkı söylemekten hoşlanırlar.

My children like to sing in the car.

Küçük kızlar bebeklerle oynamaktan hoşlanırlar.

Little girls like playing with dolls.

Çocuklar meyve suyu içmekten hoşlanırlar.

Children like to drink fruit juice.

Tom ve Mary kalabalık plajlardan hoşlanırlar.

Tom and Mary like crowded beaches.

Büyükbaba ve büyükannelerim kroket oynamaktan hoşlanırlar.

My grandparents enjoy playing croquet.

Genç insanlar bisiklet gezilerine gitmekten hoşlanırlar.

Young people like to go on bike trips.

Tom ve Mary şarkı söylemekten hoşlanırlar.

Tom and Mary like to sing.

Tom ve Mary birbirlerinin arkadaşlıklarından hoşlanırlar.

Tom and Mary enjoy each other's company.

- Onlar jazz sever.
- Onlar cazdan hoşlanırlar.

They like jazz.

Yaşlı kadınlar, genç erkeklerle çıkmaktan hoşlanırlar.

Old women like dating young men.

Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir.

Children like to explore. This can be dangerous.

Tom ve Mary, Boston'dan gerçekten hoşlanırlar.

Tom and Mary really like Boston.

Bütün arkadaşlarım benim hoşlandığım aynı müzik türünden hoşlanırlar.

All my friends like the same kind of music that I do.

Tom ve Mary genellikle ön sırada oturmaktan hoşlanırlar.

Tom and Mary usually like to sit in the front row.

Tom ve Mary akşam yemeğinden sonra dans etmekten hoşlanırlar.

Tom and Mary like to dance after dinner.

- Öğrencilerden bazıları resim yapmaktan hoşlanırlar.
- Bazı öğrenciler resim çizmeyi sever.

Some of the students like to draw pictures.

Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.

The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.

- Tom ve Mary'nin ikisi de basketbol oynamaktan hoşlanırlar.
- Hem Tom hem de Mary basketbol oynamaktan hoşlanıyorlar.

Tom and Mary both enjoy playing basketball.