Translation of "Havası" in English

0.005 sec.

Examples of using "Havası" in a sentence and their english translations:

Sonbahar havası değişkendir.

Autumn weather is changeable.

Dalgıçların havası tükeniyor.

The divers are running out of air.

Öğretmenimizin havası yerinde.

Our teacher is in a good mood.

Lastiğin havası düşük.

The tire is low.

Bu odanın havası kirli.

The air in this room is foul.

Orman havası çok faydalıdır.

Spending time in forest is good for you.

Bugün Tom'un havası yerinde.

Tom is in a very good mood today.

Tekerlerinden birinin havası inmiş.

- One of your tires is flat.
- One of your tyres is flat.

- Lastiğin çok az havası var.
- Tekerin çok az havası var.

- The tire is low.
- The tire needs air.

- Madrid'in havası benim için kötüdür.
- Madrid'in havası beni hasta ediyor.

Madrid's air is bad for me.

- Madrid'in havası beni hasta ediyor.
- Madrid'in havası bana kötü geliyor.

Madrid's air is bad for me.

Deniz havası saf ve sağlıklıdır.

The air by the sea is pure and healthy.

Toplantıda bir heyecan havası vardı.

There was an air of excitement at the meeting.

Odanın sıcacık bir havası vardı.

The room had a nice cozy feel.

Şehrin bir Avrupa havası var.

The town has a European air.

Otelin lüks bir havası var.

The hotel has an air of luxury.

Japonya'nın havası İngiltere'den daha sıcaktır.

- The climate of Japan is milder than that of England.
- The weather of Japan is hotter than England's.

Kır havası sana iyi gelecektir.

The country air will do you good.

Pekin'in dumanlı havası keyfimi kaçırıyor.

The smoggy air of Beijing makes me feel gloomy.

Otelin ev gibi havası var.

- The hotel has a homey atmosphere.
- That hotel has a homey atmosphere.

Temiz dağ havası solumayı seviyorum.

I like to breathe the clean mountain air.

Bu yılın havası oldukça sıradışıdır.

- This year's weather isn't very typical.
- This year's weather is rather unusual.

Birleşik Almanya'da kutlama havası hakimdir.

A celebratory mood prevails in the united Germany.

Sol arka lastiğinin havası inmiş.

Your left rear tire is flat.

Yaramaz kız bir masum havası üstlendi.

The naughty girl assumed an air of innocence.

Onun hakkında gizemli bir havası var.

He has an air of mystery about him.

Bu arabanın lastiklerinin yeterli havası yok.

This car's tires don't have enough air.

Bu yılın havası çok tipik değil.

This year's weather isn't very typical.

- Grip mevsimi.
- Bu hava tam grip havası.

It's flu season.

Otomobiller sokakları doldurmadan önce şehrin havası temizdi.

Before automobiles filled out streets, city air used to be clean.

Kış havası bu alanda son derece serttir.

Winter weather is extremely hard in this area.

Bugün, Güneydoğu'da göreceli bir barış havası vardır.

Today, there is a climate of relative peace in the south-east.

Onun herkesi rahatlatan alçakgönüllü bir havası vardı.

She had an unassuming air that put everyone at ease.

Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.

The still morning air takes their songs far across the canopy.

New York havası yaz mevsiminde sıcak ve nemlidir.

New York weather is hot and humid in the summer.

Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.

The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.

- Orada hava nasıl?
- Orada havalar nasıl?
- Oranın havası nasıl?

What's the weather like there?

Soğuk ve kuru, parlak güneş, ne güzel kış havası!

Cold and dry, splendid sunshine, what beautiful winter weather!

- Güz kendini hissettiriyor.
- Havada sonbahar kokusu var.
- Sonbahar havası var.

It feels like fall.

"Urumçi'nin havası ne için soğuk?", "Urumçi, Tanrı Dağları'nın kuzeyine yerleşmiş."

"Why does Urumqi have such cold weather?" "Naturally, because it's north of the Tian Shan."

- Bu lastik biraz az şişirilmiş.
- Bu lastiğin biraz havası inmiş.

The tyre is a little under-inflated.

Duyarken, birkaç Mareşal onun üstünlük havası ve keskin tavırlarından rahatsız oldu.

while several Marshals were irritated by  his air of superiority and blunt manner.  

- Sıkı giyin, gece havası çok soğuk olur.
- Sağlam giyin, gece ayazı çok soğuk olur.

Dress warmly, the night air is very cold.