Translation of "Harcıyorlar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Harcıyorlar" in a sentence and their english translations:

Onlar boşa zaman harcıyorlar.

They are wasting time.

Birlikte çok zaman harcıyorlar.

They've been spending a lot of time together.

Onlar kazandıklarından çok para harcıyorlar.

They live beyond their means.

Onlar telefonda çok zaman harcıyorlar.

They spend a lot of time on the phone.

- Zaman kaybediyorlar.
- Boşa zaman harcıyorlar.

They're wasting time.

Tom ve Mary boşa zaman harcıyorlar.

Tom and Mary are wasting time.

Tom ve Mary birlikte çok zaman harcıyorlar.

Tom and Mary have been spending a lot of time together.

Tom ve Mary çok fazla para harcıyorlar.

Tom and Mary have been spending too much money.

O kadar çok fazla dua ederek zamanlarını harcıyorlar ki.

and for divine intervention in their lives.

En iyi eğitimi aldığını garanti etmek için ne gerekiyorsa harcıyorlar.

best education for their boys and girls.  

Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar.

Senior executives spend a lot of time training their subordinates.

Tom ve Mary birlikte çok zaman harcıyorlar. Ben onların aşık olduklarını düşünüyorum.

Tom and Mary spend a lot of time together. I think they're in love.

Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir.

Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.