Translation of "Gitmeyin" in English

Lütfen gitmeyin.

Please, don't leave.

Canlarım, gitmeyin.

Don't go, dears.

Gitmeyin, arkadaşlarım.

Don't go, my friends.

Henüz gitmeyin.

Don't go yet.

Boston'a gitmeyin.

Don't go to Boston.

Oraya gitmeyin.

Don't go over there.

Lütfen henüz gitmeyin.

Please don't leave yet.

Onların yanına gitmeyin.

- Do not go near them.
- Don't go near them.

Lütfen böyle gitmeyin.

Please don't leave like this.

Oraya yalnız gitmeyin.

Don't go there alone.

O bölgeye gitmeyin.

Don't go into that area.

Yasadışı toplantılara gitmeyin.

Don't go to illegal meetings.

Henüz gitmeyin, lütfen.

Don't go yet, please.

Lütfen yarın gitmeyin.

Please don't go tomorrow.

Bir şapka olmadan gitmeyin.

Don't go without a hat.

Geceleri parkta yürüyüşe gitmeyin!

Don't go walking in the park at night!

Onsuz bir yere gitmeyin.

Don't go anywhere without him.

- Cezayir'e gitme.
- Cezayir'e gitmeyin.

Don't go to Algeria.

- Bensiz gitme.
- Bensiz gitmeyin.
- Ben olmadan gitme.
- Ben olmadan gitmeyin.

Don't go without me.

O tür yerlere gece gitmeyin.

Don't go to that kind of a place at night.

- Onlara yaklaşma.
- Onların yanına gitmeyin.

- Do not go near them.
- Don't go near them.

Biz olmadan bir yere gitmeyin.

Don't go anywhere without us.

Onlar olmadan bir yere gitmeyin.

Don't go anywhere without them.

- Bizsiz gitme.
- Biz olmadan gitmeyin.

Don't go without us.

- Bu tünelden gitme.
- Bu tünelden gitmeyin.

Don't go through this tunnel.

Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız.

Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.

- Lütfen biz olmadan ayrılmayın.
- Lütfen bizsiz gitmeyin.

Please don't leave without us.

- Hız sınırının üzerine geçmeyin.
- Hız sınırının üzerinde gitmeyin.

Don't go over the speed limit.

Gereksiz bir şey satın almak istemiyorsanız fuara gitmeyin.

If you don't want to buy some unnecessary thing, don't go to the fair.

- Oraya tek başına gitme.
- Oraya tek başınıza gitmeyin.

Don't go there by yourself.

Eğer ihtiyacınız olmayan bir şeyi almak istemiyorsanız, fuara gitmeyin.

If you don't want to buy something you don't need, don't go to the fair.