Translation of "Görünüş" in English

0.004 sec.

Examples of using "Görünüş" in a sentence and their english translations:

O harika bir görünüş.

That's a great look.

Görünüş çok aldatıcı olabilir.

Looks can be very deceiving.

İyi bir görünüş aldın mı?

Did you get a good look?

Görünüş neden bu kadar önemli?

Why is appearance so important?

Onun yüzündeki görünüş paha biçilmezdi.

The look on her face was priceless.

Onun yüzündeki görünüş paha biçilemezdi.

The look on his face was priceless.

Naoto görünüş olarak babasına benziyor.

Naoto takes after his father in appearance.

Tom görünüş biçimini çok önemsiyor.

Tom cares a lot about the way he looks.

Açıkçası, görünüş çok aldatıcı olabilir.

Clearly, looks can be very deceiving.

Kişilik önemli ama görünüş de önemlidir.

Personality is important, but looks are important as well.

Niye görünüş olarak bize benzemeyen insanlarla çalışmayalım?

what if we did that with people who didn't look like us?

Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı.

Tom had a bored, disinterested look on his face.

- Tom ve ben görünüş değiştirdik.
- Tom'la bakıştık.

Tom and I exchanged looks.

- Görünüş çoğu zaman aldatıcıdır.
- İşler göründüğü gibi değil.

Things are not what they seem.

Onun yüzünde her zaman ciddi bir görünüş var.

She always has a serious look on her face.

Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.

Yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance.

Mary görünüş olarak annesini benzer, ancak kişilik olarak değil.

Mary resembles her mother in looks, but not in personality.