Translation of "Fast" in English

Fast food bağımlılık yapabilir.

Fast food can be addictive.

Fast food yemekten bıktım.

I'm tired of eating fast food.

Fast food yemekten bıkmadın mı?

Aren't you sick of eating fast food?

Ben fast food yemekten usandım.

I'm sick of eating fast food.

Hastayım ve fast food'tan bıktım.

I am sick and tired of fast food.

Fast food gerçekten sağlıksız mı?

Is fast food really unhealthy?

Fast food gerçekten sağlıklı mıdır?

Is fast food really healthy?

En sevdiğiniz fast-food restoranınız hangisidir?

- What's your favorite fast-food restaurant?
- What's your favourite fast-food restaurant?
- What is your favorite fast-food restaurant?
- What is your favourite fast-food restaurant?

Tom bir fast food lokantasında çalışıyor.

Tom works in a fast food joint.

En sevdiğin fast food restoranı hangisi?

- What's your favorite fast food restaurant?
- What is your favorite fast-food restaurant?

Fast Food yemek sağlığınız için kötüdür.

Eating fast food is bad for your health.

Fadil bir fast-food restoran açtı.

Fadil opened a fast-food restaurant.

Tom bir fast-food restoranında çalışıyordu.

Tom worked at a fast-food restaurant.

Fast food gerçekten sağlıklı olabilir mi?

Can fast food really be healthy?

Sonsuza kadar bir fast food yerinde çalışmak istemiyorum.

I don't want to work at a fast-food place forever.

Birçok insan, fast food'ın sağlığınız için kötü olduğunu düşünüyor.

Many people think that fast food is bad for your health.

Ben nadiren fast food satın alırım, ama bundan gurur duymuyorum.

I infrequently purchase fast food, but I'm not proud of it.

O erkek çocuk sadece fast food yerse, çok sağlıklı olamaz.

That boy can't be very healthy, as he only eats fast foods.

Çok vaktim yok, bu yüzden bir fast-food restorana uğrayacağım.

I don't have much time, so I'm going to drop in at a fast-food restaurant.

Amerika kıtasındaki fast-food tüketimi 1977 ve 1995 yılları arasında üç katına çıktı.

- In America, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.
- In the American continent, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.

Tom yemeye değer tek fast food hizmeti veren bu yeri düşündüğü için buraya gelmeyi seviyor.

Tom loves coming here since he thinks this place serves the only fast food worth eating.

Bu, insanların evliliğe karşı tavrındaki bir değişiklik ve 24 saat açık olan ve genç insanların daha kolay yaşamalarını sağlayan fast food restoranlar ve yerel dükkanlardan dolayı olabilir.

This may be because of a change in people's attitude toward marriage and the sharp increase of fast food restaurants and convenience stores which are open 24 hours a day and enable young people to live more easily.