Translation of "Faaliyet" in English

Faaliyet gösterdim.

I got busy.

Tom faaliyet gösterdi.

Tom got busy.

Gerçekten faaliyet gösterdim.

I got really busy.

Tom çabucak faaliyet gösterdi.

Tom quickly got busy.

Cumhuriyetçi Parti'de faaliyet gösterdi.

He became active in the Republican Party.

Merak etmeyin hâlâ faaliyet gösteriyoruz.

You'll be glad to know we're still in business.

Haiti ve Filipinler'de faaliyet gösteriyoruz.

We're operating in Haiti and the Philippines.

Vücudumuzda doğal östrojenler gibi faaliyet gösterirler.

that act like mild estrogens in our bodies.

Tüm bu faaliyet de... ...gözlerden kaçmaz.

And all this activity... doesn't go unnoticed.

Faaliyet göstermek için genel bir kabul gerekiyor.

It's about a social license to operate.

Leyla kendi faaliyet ve menfaatlerine öncelik verir.

Layla prioritizes her own activities and interests.

çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.

we saw lots of healthy learning-related activity.

Evde ve toplum içinde daha iyi bir faaliyet ve iklimi değişen

greater agency at home and in society,

Çoğu ekonomik faaliyet hala kayıt dışı sektörde gerçekleşmekte ve GSYİH verilerine yansıtılmamaktadır.

Much economic activity still occurs in the informal sector and is not reflected in GDP data.

Bu kafatası ve çizgileri, 17. yüzyılın sonlarında İngiltere'de faaliyet gösteren dünyaca ünlü Kaptan Kidd'e dayanılarak adlandırılmıştır.

This skull and crossbones was named based on the world-famous Captain Kidd who was active in late 17th century Britain.