Translation of "Fırçalamak" in English

0.003 sec.

Examples of using "Fırçalamak" in a sentence and their english translations:

Dişlerimi fırçalamak zorundayım.

I have to brush my teeth.

Dişlerimi fırçalamak isterim.

I'd like to brush my teeth.

Dişlerimi fırçalamak istiyorum.

I want to brush my teeth.

Ben şapkamı fırçalamak zorundayım.

I have to brush my hat.

Tom dişlerini fırçalamak zorunda.

Tom has to brush his teeth.

- Uyumadan önce dişlerini fırçalamak zorundasın!
- Uyumadan önce dişlerini fırçalamak mecburiyetindesin!

You have to brush your teeth before going to sleep!

Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.

I have to wash my hands and brush my teeth.

Sami dişlerini fırçalamak için banyoya gitti.

Sami went to the bathroom to brush his teeth.