Translation of "Cezalandırmak" in English

0.039 sec.

Examples of using "Cezalandırmak" in a sentence and their english translations:

- Neden seni cezalandırmak isteyelim?
- Neden sizi cezalandırmak isteyelim?

Why would we want to punish you?

Tom beni cezalandırmak istedi.

Tom wanted to punish me.

Onlar onu cezalandırmak isteyecek.

They'll want to punish him.

Onlar beni cezalandırmak istedi.

They wanted to punish me.

Lincoln güneyi cezalandırmak istemedi.

Lincoln did not want to punish the south.

Tom'u şiddetle cezalandırmak zorundayız.

We must punish Tom severely.

O sadece sorumluları cezalandırmak istedi.

She wished to punish only those responsible.

İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.

They urged him to punish the rebels.

Onların Tom'u cezalandırmak için planlama şekli biraz ciddi görünüyor.

The way they plan to punish Tom seems kind of severe.

1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.

Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.