Translation of "Bulaştırdı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bulaştırdı" in a sentence and their english translations:

Bana soğuk algınlığı bulaştırdı.

He gave me a cold.

Tom bana su çiçeği bulaştırdı.

Tom gave me the chicken pox.

Tom Mary'ye soğuk algınlığını bulaştırdı.

Tom has given Mary his cold.

Tom çiti boyarken gömleğine boya bulaştırdı.

Tom got paint on his shirt while he was painting the fence.

Bir sincap kızıma kuduz hastalığı bulaştırdı.

A squirrel transmitted rabies to my daughter.

Tom bana kötü bir nezle bulaştırdı.

Tom gave me a bad cold.

O bana kötü bir soğuk algınlığı bulaştırdı.

He gave me a bad cold.

Tom her zamanki gibi işi eline yüzüne bulaştırdı.

Tom messed up, as usual.

Plastik cerrah yüz germeyi eline yüzüne bulaştırdı ve milyonlarcası için dava açıldı.

The plastic surgeon botched the facelift and was sued for millions.

- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
- Tom eline yüzüne bulaştırdı.

Tom fell flat on his face.