Translation of "Bitir" in English

Çalışmayı bitir.

Finish studying.

Bitir bunu.

Finish this.

Söylediklerini bitir.

Finish what you were saying.

Çalışmanı bitir.

Finish your work.

İşi bitir.

Finish the job.

Hikayeyi bitir.

Finish the story.

Başladığını bitir.

Finish what you started.

Onu bitir.

Finish it.

Sütünün hepsini bitir.

Drink up your milk.

Sütünü içmeyi bitir.

Finish drinking your milk.

Yemek yemeyi bitir!

Finish to eat!

Ispanağının hepsini bitir.

- Eat up all your spinach!
- Eat all your spinach!

Kağıdı kesmeyi bitir.

Finish cutting the paper.

Kitabı okumayı bitir.

Finish reading the book.

Önce eğitimini bitir.

Finish your education first.

İşini çabuk bitir.

Finish your work quickly.

Lütfen akşam yemeğini bitir.

Please eat up your dinner.

- Onu tamamla.
- Onu bitir.

Complete it.

Oyalanma ve yemeğini çabucak bitir.

Don't mess around and finish your meal quickly.

Yatmaya gitmeden önce onu bitir.

Finish it before you go to bed.

Çabul ol ve yemeği bitir.

Hurry up and finish eating.

Ağlamayı bitir ve sonra konuşacağız.

Finish crying and then we'll talk.

Oynamayı bitir ve sonra çalışacağız.

Finish playing and then we'll study.

Bunu mümkün olduğu kadar çabuk bitir.

Finish this as soon as possible.

Her şeyden önce tüm ödevlerini bitir.

Do your homework first of all.

Sigara bitir ve sonra içeri gel.

Finish the cigarette and then come inside.

Küçük kitabı al ve onu yiyip bitir.

Take the little book, and eat it up.

Bifteğini bitir ve sonra bir şeker alabilirsin.

Eat up the steak and then you can have a candy.

Baban eve gelmeden önce ev ödevini bitir.

Finish your homework by the time your father comes home.

İşi hızlandır ve bu hafta sonuna onu bitir.

Push the job and get it done this week.

Yüzme havuzunu temizlemeyi bitir ve patron sana ödeme yapacak.

Finish cleaning the swimming pool and the boss will pay you.

Tom'un annesi "Oynamak için dışarı çıkmadan önce ev ödevini yapmayı bitir."dedi ona.

"Finish doing your homework before you go out to play", Tom's mother told him.