Translation of "Barışçıl" in English

0.003 sec.

Examples of using "Barışçıl" in a sentence and their english translations:

... barışçıl bir şekilde yürüyen,

...who are marching peacefully,

Esperanto barışçıl bir dildir.

Esperanto is a peaceful language.

Barışçıl bir çözüm istiyoruz.

We want a peaceful solution.

Bizim barışçıl anayasamızı korumamız gerekir.

We must preserve our peaceful constitution.

Biz barışçıl bir şekilde gösterdik.

We demonstrated peacefully.

Böylesine barışçıl bir manzara görmedim.

Never have I seen such a peaceful scene.

Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes.

İlgili ülkeler anlaşmazlığı barışçıl yollarla çözdü.

The countries concerned settled the dispute by peaceful means.

Uluslararası anlaşmazlıkları, barışçıl bir şekilde çözümlenmeli.

International disputes must be settled peacefully.

Atom enerjisi barışçıl amaçlar için kullanılabilir.

Atomic energy can be used for peaceful ends.

Sovyet halkı kapitalizmle barışçıl rekabetten korkmaz.

The Soviet people are not afraid of peaceful competition with capitalism.

Biz atom enerjisinin barışçıl kullanımı hakkında düşünmeliyiz.

We must think about peaceful uses of atomic energy.

İnsanlık nükleer enerjinin barışçıl kullanımında başarılı olacaktır.

Mankind will succeed in using nuclear energy peacefully.

Tom, Mary'ye yunusların barışçıl hayvanlar olduklarını açıkladı.

Tom explained to Mary that dolphins were peaceful animals.

İnsanlık nükleer enerjiyi barışçıl biçimde kullanarak başarılı olacaktır.

- Mankind will succeed in making peaceful use of atomic energy.
- Mankind will succeed in using nuclear energy peacefully.

İki kız kardeş çok barışçıl bir biçimde yaşadılar.

The two sisters lived very peacefully.

Korsanların orijinal Pastörenler olduğuna ve barışçıl kâşif olduklarına inanıyoruz.

We believe that Pirates were the original Pastafarians and that they were peaceful explorers.