Translation of "Ayrıldık" in English

0.009 sec.

Examples of using "Ayrıldık" in a sentence and their english translations:

- Biz ayrıldık.
- Ayrıldık.

- We got separated.
- We broke up.

Ayrıldık.

We got separated.

- İyi dileklerle ayrıldık.
- Dostça ayrıldık.
- Kırgınlık olmadan ayrıldık.

We left on good terms.

Biz ayrıldık.

We're separated.

Erken ayrıldık.

We left early.

- Az önce ayrıldık.
- Biz sadece ayrıldık.

We just broke up.

Biz derhal ayrıldık.

We left immediately.

Biz gizlice ayrıldık.

We left in secret.

Saat altıda ayrıldık.

We left at 6 o'clock.

15 Temmuz'da ayrıldık.

We left on July 15.

Biz neden ayrıldık?

Why did we leave?

Sabah erkenden ayrıldık.

We left early in the morning.

Hepimiz erken ayrıldık.

We've all left early.

20 Ekim'de ayrıldık.

We left on October 20th.

Az önce ayrıldık.

- We just left.
- We just broke up.

- Biz ayrıldık.
- Biz boşandık.

We're divorced.

Dört gün sonra ayrıldık.

We left four days later.

Biz Sevgililer Günü'nde ayrıldık.

We broke up on Valentine's Day.

Tom ve ben ayrıldık.

Tom and I are separated.

Saat onda otelden ayrıldık.

We checked out of the hotel at ten.

En iyi arkadaşlarımızdan ayrıldık.

We parted the best of friends.

Sabah erkenden evden ayrıldık.

We left home early in the morning.

Tom ve birlikte ayrıldık.

Tom and I left together.

Dün 2.30'da Boston'dan ayrıldık.

We left Boston at 2:30 yesterday.

Ondan sonra kısa sürede ayrıldık.

We left soon after that.

Biz saat üçte istasyonda ayrıldık.

We parted at the station at three.

Tom ve ben erken ayrıldık.

Tom and I left early.

Biz ayrıldık ve kendi yolumuza gittik.

We broke up and went our own ways.

Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz.

We parted, never to see each other again.

Laramie'ye birlikte geldik ve orada ayrıldık.

We went together to Laramie, and there we parted.

Laramie'yle anlaşıyorduk , ama daha sonra ayrıldık.

We went together to Laramie, but then we split up.

Bu sabah 2.30'da Boston'dan ayrıldık.

We left Boston at 2:30 this morning.

Biz akşam yaklaşık altıda binadan ayrıldık.

We left the building at about 6 p.m.

Tom ve ben geçen ay ayrıldık.

Tom and I broke up last month.

Tom ve ben geçen hafta ayrıldık.

Tom and I broke up last week.

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.

We ate a hasty meal and left immediately.

Yemeğimiz için ödeme yaptık ve sonra ayrıldık.

We paid for our food and then left.

Bir kız arkadaşım vardı ama biz ayrıldık.

I used to have a girlfriend, but we broke up.

- Saat 2.30'da ayrıldık.
- 2.30'da çıktık.

We left at 2:30.

Tom ve ben aynı anda odadan ayrıldık.

- Tom and I both left the room at the same time.
- Both Tom and I left the room at the same time.

- Tom ve ben, ikimiz de 2013'te Avustralya'dan ayrıldık.
- Hem Tom ve ben 2013'te Avustralya'dan ayrıldık.

- Tom and I both left Australia in 2013.
- Both Tom and I left Australia in 2013.

Biz birlikte Larami'ye gittik, ama daha sonra ayrıldık.

We went to Laramie together, but afterwards we parted.

"Tom'la hala çıkıyor musunuz?" "Hayır, geçen ayın başında ayrıldık."

"Are you still dating Tom?" "No, we broke up at the beginning of last month."

- Az önce ayrıldık.
- Az önce gittik.
- Az önce çıktık.

We just left.

Tom ve ben ikimiz de 2013'te Boston'tan ayrıldık.

Tom and I both left Boston in 2013.

"Sen ve Tom hala birlikte misiniz?" "Hayır, biz geçen ayın başlangıcında ayrıldık."

"Are you and Tom still together?" "No, we split up at the beginning of last month."