Translation of "Arayacak" in English

0.005 sec.

Examples of using "Arayacak" in a sentence and their english translations:

Onlar arayacak.

They'll call.

Tom arayacak.

Tom'll call.

Arayacak mısın?

Are you going to call?

Tom'u arayacak mısın?

Are you going to call Tom?

Tom polisi arayacak.

Tom is going to call the police.

Arayacak müşterilerim var.

I have clients to call.

Tom tekrar arayacak.

Tom will call back.

Onları arayacak mısın?

Are you going to call them?

Onu arayacak mısın?

Are you going to call him?

Soranlar gerçeği arayacak.

Those who ask will seek the truth.

Tom beni arayacak.

Tom will call me.

Mary kayınvalidesini arayacak.

Mary will call her mother-in-law.

Tom polisleri arayacak.

Tom will call the cops.

Sami polisi arayacak.

Sami will call the police.

Hemen 112'yi arayacak

He will call 112 immediately

O yakında seni arayacak.

She will call you soon.

İstediğini arayacak zamanım yoktu.

I haven't had time to look for what you wanted.

Sanırım Tom seni arayacak.

- I think Tom is going to call you.
- I think that Tom is going to call you.

Tom'u tekrar arayacak mısın?

Are you going to call Tom again?

Sizce Tom arayacak mı?

Do you think Tom will call?

Tom yakında seni arayacak.

- Tom will call you soon.
- Tom is going to call you soon.

Hâlâ Tom'u arayacak mısın?

Are you still going to call Tom?

Bence Tom seni arayacak.

- I think Tom will call you.
- I think that Tom will call you.

Tom yakında sizi arayacak.

Tom is going to call you soon.

Tom daha sonra arayacak.

Tom is going to call later.

Bugün Tom'u arayacak mısın?

Will you call Tom today?

Bence Tom, Mary'yi arayacak.

- I think Tom will call Mary.
- I think that Tom will call Mary.

Geri dönünce seni hemen arayacak.

He will telephone you immediately when he comes back.

O, yaklaşık altıda beni arayacak.

He will call for me about six.

Seni arayacak çünkü makineyi çalıştıramıyor.

He is going to call you because he cannot get the machine to work.

Tom seni daha sonra arayacak.

Tom will call you later.

Tom sizi her gün arayacak.

Tom will call you every day.

O başka bir avukat arayacak.

He'll look for another lawyer.

Dan gelecek hafta Linda'yı arayacak.

Dan will call Linda next week.

Tom bu gece seni arayacak.

- Tom is going to call you tonight.
- Tom will call you tonight.

Tom daha sonra sizi arayacak.

Tom is going to call you later.

Tom beni altı civarında arayacak.

Tom is going to call me around six.

Bu sabah o beni arayacak mı?

Will he call me this morning?

- Polisi mi çağıracaksın?
- Polisi arayacak mısın?

Are you going to call the police?

Kesinlikle o bu gece beni arayacak.

Surely he'll phone me tonight.

Tom saat altı civarında beni arayacak.

Tom will call me around six.

Tom, saat 2.30'dan önce beni arayacak.

Tom will call me sometime before 2:30.

Sizi arayayım mı yoksa beni arayacak mısınız?

Should I call you or will you call me?

Tom'u arayacak mısın yoksa benim aramamı mı istersin?

Are you going to call Tom or do you want me to?

- Tom'un arayacağını düşünüyor musun?
- Sizce Tom arayacak mı?

Do you think Tom will call?

- Tom seni çağıracak.
- Tom seni arayacak.
- Tom sana telefon edecek.

Tom will call you.

Eğer beni arayacak olursa, lütfen ona bir saat içinde döneceğimi söyle.

If he should call me, please tell him I'll be back in an hour.