Translation of "Anahtarlar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Anahtarlar" in a sentence and their english translations:

- Anahtarlar dolaptadır.
- Anahtarlar gardıropta.

The keys are in the wardrobe.

Anahtarlar nerede?

Where are the keys?

İşte anahtarlar.

Here are the keys.

Anahtarlar çantamdaydı.

The keys were in my bag.

Anahtarlar lütfen.

The keys, please.

Anahtarlar kontakta.

The keys are in the ignition.

Anahtarlar masanın üzerinde.

The keys are on the table.

Bu anahtarlar Tom'un.

These keys are Tom's.

Bu anahtarlar benim değil.

Those keys aren't mine.

Anahtarlar şapkamın yanındaki konsolda.

The keys are on the dresser next to my hat.

Bu anahtarlar benim değildir.

- These keys are not mine.
- These aren't my keys.

Adam: Anahtarlar hakkında şöyle düşünmeyi seviyorum.

Adam: So the way that I like to think about keys

Tom Mary'ye kamyonet için anahtarlar verdi.

Tom gave Mary the keys to the van.