Translation of "Akıllıdır" in English

0.019 sec.

Examples of using "Akıllıdır" in a sentence and their english translations:

Maymunlar akıllıdır.

Apes are intelligent.

Baykuşlar akıllıdır.

Owls are wise.

Köpek akıllıdır.

The dog is smart.

O akıllıdır.

He has a good brain.

Kediler akıllıdır.

Cats are smart.

Köpekler akıllıdır.

Dogs are smart.

Tom akıllıdır.

Tom is clever.

Kargalar akıllıdır.

Crows are smart.

O çok akıllıdır.

- She is very wise.
- She's as clever as they make 'em.

O çocuk akıllıdır.

That boy is smart.

O, kesinlikle akıllıdır.

He certainly is smart.

Tom çok akıllıdır.

Tom has a lot of brains.

Rakunlar çok akıllıdır.

Raccoons are very smart.

Köpeğim çok akıllıdır.

My dog is very intelligent.

O, yakışıklı ve akıllıdır.

He is handsome and clever.

Şu çocuk çok akıllıdır.

- He is a most clever boy.
- That boy is very smart.

Zhao Meiling çok akıllıdır.

Zhao Meiling is very smart.

Kız kardeşim çok akıllıdır.

My sister is very wise.

Tom göründüğünden daha akıllıdır.

Tom is a lot smarter than he looks.

Bazı sincaplar çok akıllıdır.

Some squirrels are very smart.

- O akıllı.
- O akıllıdır.

- He is smart.
- He's smart.

O ondan daha akıllıdır.

- She is smarter than he is.
- He's smarter than her.

- Tom akıllı.
- Tom akıllıdır.

- Tom is smart.
- Tom is intelligent.
- Tom's smart.
- Tom is bright.
- Tom is clever.
- Tom is sharp.

Mary güzel ve akıllıdır.

Mary is beautiful and intelligent.

Tom, Mary'den daha akıllıdır.

Tom is more intelligent than Mary.

Tom benden daha akıllıdır.

- Tom is wiser than me.
- Tom is wiser than I am.

Kadınlar şundan daha akıllıdır.

Women are smarter than that.

O bazı açılardan akıllıdır.

He is wise in some ways.

Tom senin kadar akıllıdır.

Tom is as smart as you.

Tom ve Mary akıllıdır.

Tom and Mary are smart.

Oraya yalnız gitmeyecek kadar akıllıdır.

He knows better than to go there alone.

O iyi görünümlü ve akıllıdır.

He is good-looking and smart.

O göründüğünden çok daha akıllıdır.

She's a lot smarter than she looks.

Ona karşılık vermeyecek kadar akıllıdır.

She knows better than to answer back to him.

Kendisi bunu bilmeyecek kadar akıllıdır.

He is too wise not to know that.

Tom iyi görünümlü ve akıllıdır.

Tom is good-looking and smart.

O genç ama çok akıllıdır.

He's young, but he's very wise.

O,ağabeyinden daha az akıllıdır.

He is less clever than his elder brother.

Yaşlı insanlar genellikle daha akıllıdır.

Older men are usually very wise.

O, onunla tartışmayacak kadar akıllıdır.

She knows better than to argue with him.

Yaşlı insanlar genellikle çok akıllıdır.

Old people are usually very wise.

Tom benden çok daha akıllıdır.

Tom is a lot smarter than me.

Tom, Mary tam kadar akıllıdır.

- Tom is just as smart as Mary.
- Tom is just as smart as Mary is.

Tom, sınıfındaki herkes kadar akıllıdır.

- Tom is as smart as anybody else in his class.
- Tom is as smart as anyone else in his class.

Tom bunu bilecek kadar akıllıdır.

Tom is smart enough to know this.

Tom muhtemelen Mary'den daha akıllıdır.

Tom is probably smarter than Mary.

- O çok bilgilidir.
- O çok akıllıdır.

- She is very wise.
- She's very wise.

O sınıfındaki herhangi biri kadar akıllıdır.

He is as smart as any in his class.

Jack başka herhangi birinden daha akıllıdır.

Jack is a lot wiser than anybody else.

Tom tüm soruları cevaplayacak kadar akıllıdır.

Tom is smart enough to answer all the questions.

Bütün parasını elbiselere harcamayacak kadar akıllıdır.

She knows better than to spend all her money on clothes.

Tom Mary ile tartışmayacak kadar akıllıdır.

Tom knows better than to argue with Mary.

Tom buradaki diğer herkesten daha akıllıdır.

Tom is smarter than anyone else here.

Adam böyle şeyler yapmak için fazla akıllıdır.

The man is too wise to do such things.

O şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.

He is older and wiser now.

O, sınıf arkadaşlarından herhangi biri kadar akıllıdır.

He is as clever as any of his classmates.

Onun genç olduğu doğrudur ama o akıllıdır.

It is true that he is young, but he is clever.

Bence hem Tom hem de Mary akıllıdır.

- I think both Tom and Mary are smart.
- I think Tom and Mary are both smart.

Tom çoğu insanın olduğunu sandığından daha akıllıdır.

Tom is more intelligent than most people think he is.

On yaşındaki bir çocuk için o çok akıllıdır.

He is very clever for a boy of ten.

O, sınıftaki herhangi bir diğer çocuk kadar akıllıdır.

He is as smart as any other boy in the class.

- O, yakışıklı ve akıllıdır.
- O zeki ve iyi görünümlü.

- He is handsome and clever.
- He's intelligent and good-looking.

Tom çoğu insanın onun olduğunu düşündüğünden çok daha akıllıdır.

Tom is a lot smarter than most people think he is.

- Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.
- Tom seninle dövüşmeyecek kadar mantıklıdır.

Tom knows better than to fight with you.

- Böyle bir şeye inanacak kadar aptal değildir.
- Böyle bir şeye inanmayacak kadar akıllıdır.

He knows better than to believe such a thing.

- Caroline tüm parasını kıyafetlere harcamayacak kadar mantıklıdır.
- Caroline tüm parasını kıyafetlere harcamayacak kadar akıllıdır.

Caroline knows better than to spend all her money on clothes.

- Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.
- Nancy Jackl'le evlenilmeyeceğini bilecek kadar akıllıdır.
- Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.

Nancy knows better than to marry Jack.

Tom'un sincabı süper akıllıdır. Tom'unkilerden üç kat daha yüksek bir IQ'sü var ve onu evcil hayvan olarak görüyor.

Tom's squirrel is super intelligent. It has an IQ three times higher than Tom's, and considers him its pet.