Translation of "Ahlaki" in English

0.010 sec.

Examples of using "Ahlaki" in a sentence and their english translations:

Tom ahlaki.

Tom is moral.

Bu ahlaki mi?

Is this ethical?

Ahlaki standartlarım var.

I have moral standards.

Ahlaki bir zaferdi.

It was a moral victory.

Bu ahlaki bir soru.

- It is a moral question.
- It's a moral question.

Ahlaki değerler toplumda önemlidir.

Moral values are important in society.

Tom'un ahlaki değerleri yok.

Tom has no moral values.

Vatansever, ahlaki ilkelerine bağlı kalır.

The patriot sticks to his moral principles.

O yapacak ahlaki bir şeydi.

It was the moral thing to do.

O, ahlaki bir gri alandır.

It's a moral gray area.

Et yemek ahlaki olarak yanlış mıdır?

Is it morally wrong to eat meat?

Onlar hiçbir ahlaki inancı olmayan insanlardır.

They are persons with no moral conscience.

O hiçbir ahlaki değere sahip değil.

He has no moral values.

Kağıt geri dönüşümü ahlaki bir görevdir

Recycling paper is a moral duty.

Sami'nin hikayesinin hiçbir ahlaki yanı yok.

Sami's story doesn't have any moral.

Bizim ülkemizde gerçek bir ahlaki ses yok

There's no real moral voice in our country,

ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay.

than on moral, political and ideological issues.

Onun hayatı herkes için ahlaki bir örnektir.

His life is a moral example to everyone.

Evlilik, bir bağ ve ahlaki bir zorunluluktur.

A marriage is a bond and a moral obligation.

Brezilya, tarihindeki en ciddi ahlaki krizi yaşıyor.

Brazil is undergoing the most serious moral crisis in its history.

- Mary ahlaki değerlerini reddetti ve bir yokçu oldu.
- Mary ahlaki değerlerini reddetti ve bir hiççi oldu.

Mary renounced her moral values and became a nihilist.

Ve ahlaki olarak her zaman olduğu gibi yönetiliyor.

and he is still as quietly brilliant and morally directed as ever.

Bunlar ekonomik ve maddi gelişmeler, ahlaki gelişmeler değil.

That is material and economic improvement, not moral improvement.

Bu okul öğrenciler için yüksek ahlaki standartları belirler.

This school sets high moral standards for pupils.

Ahlaki evrenin yayı uzun, ancak adalete doğru eğilir.

The arc of the moral universe is long, but it bends toward justice.

Yaşamın büyük hikâyesi içinde, aramızdan hiçbiri ahlaki açıdan lekesiz değil.

none of us in here are morally unstained characters in life's grand story.

Kur'an Müslümanların içki içmesine izin vermez. Onların doğal içgüdüleri ahlaki olmalarına izin vermez.

The Koran does not permit Mohammedans to drink. Their natural instincts do not permit them to be moral.