Translation of "Ağrıdan" in English

0.002 sec.

Examples of using "Ağrıdan" in a sentence and their english translations:

Tom ağrıdan bayıldı.

Tom passed out from the pain.

Leyla ağrıdan yakınıyordu.

- Layla was complaining of pain.
- Layla complained of pain.

Tom kronik ağrıdan muzdarip.

Tom suffers from chronic pain.

Mary neredeyse ağrıdan bayılacaktı.

Mary almost passed out from the pain.

Tom neredeyse ağrıdan bayıldı.

Tom almost passed out from the pain.

- Lütfen beni bu ağrıdan kurtar.
- Lütfen beni bu ağrıdan kurtarın.

Please rid me of this pain.

Ondan sonra asla ağrıdan kurtulamadı.

She was never free from pain after that.

O, hayatında akut ağrıdan çekiyor.

He's suffering from acute pain in his life.

Tom ağrıdan iki büklüm olmuştu.

Tom doubled over with pain.

O, popomdaki bir ağrıdan daha fazlasıdır.

He's more than a pain in my ass.

O kötü huylu oldu, sürekli karısının yemeklerini eleştirdi ve midesindeki bir ağrıdan şikâyet etti.

He became bad-tempered, continually criticized his wife's cooking and complained of a pain in his stomach.