Translation of "Ağacına" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ağacına" in a sentence and their english translations:

Kayısı ağacına bak!

Look, an apricot tree!

Tuba ağacına bak!

Look, an ailanthus!

Bir palmiye ağacına tırmanıyorum.

I am climbing a palm tree.

Biz palmiye ağacına tırmanıyoruz.

We are climbing the palm tree.

Tom süsleri Noel ağacına astı.

Tom hung the ornaments on the Christmas tree.

Yorgundu ve bir elma ağacına yaslandı.

She was worn out, and leaned against the apple tree.

Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.

The couple carved their initials in an oak tree.

Sen bir çocukken bizim meşe ağacına tırmanırdın.

You used to climb our oak tree when you were a kid.

Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.

Julio is swinging in the hammock that I hung under the old oak tree.

Tom okulun önündeki büyük meşe ağacına adının baş harflerini kazıdı.

Tom carved his initials on the large oak tree in front of the school.

Sonra şöyle dedi: "Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu. Şimdi yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli."

And he said: Behold Adam is become as one of us, knowing good and evil: now therefore lest perhaps he put forth his hand and take also of the tree of life, and eat, and live for ever.