Translation of "şikayette" in English

Ben şikayette bulundum.

- I've filed a complaint.
- I've made a complaint.

Sami şikayette bulundu.

Sami complained.

Zaten şikayette bulundum.

I've already filed a complaint.

O bir şikayette bulundu.

He filed a complaint.

Tom şikayette bulundu mu?

Has Tom filed a complaint?

Bir şikayette bulunmak istiyorum.

- I wish to make a complaint.
- I'd like to make a complaint.

Polise bir şikayette bulundum.

I lodged a complaint with the police.

Tom resmi şikayette bulundu.

Tom filed a formal complaint.

Mary resmi şikayette bulundu.

Mary filed a formal complaint.

Tom bir şikayette bulunacak.

Tom will make a complaint.

Tom yöneticiye şikayette bulundu.

Tom complained to the manager.

Ben bir şikayette bulunmak istiyorum.

I want to make a complaint.

Ben yönetime şikayette bulunmak istiyorum.

I want to make a complaint to the management.

Oturanlar gürültü hakkında şikayette bulundular.

The residents made complaints about the noise.

Tom zaten bir şikayette bulundu.

Tom has already filed a complaint.

- Şikayette bulunmak istiyorum.
- Şikayetçi olmak istiyorum.

I'd like to file a complaint.

Ben resmi bir şikayette bulunmak istiyorum.

I want to lodge a formal complaint.

- Sami suçlamada bulunmadı.
- Sami şikayette bulunmadı.

Sami didn't press charges.

Tom sana karşı bir şikayette bulunmak istiyor.

Tom wants to press charges against you.

Tom her zaman hava hakkında şikayette bulunurdu.

Tom used to always complain about the weather.

Şikayette bulunmak için konuşacak en iyi kişi kimdir?

Who's the best person to speak with to file a complaint?

Tom, komşusunun köpeğinin sürekli havlaması konusunda yetkililere şikayette bulundu.

Tom complained to the authorities about the constant barking of his neighbour's dog.

- Sami, Leyla'ya karşı bir rapor hazırladı.
- Sami, Leyla'ya karşı bir şikayette bulundu.

Sami filed a report against Layla.