Translation of "İstasyonunun" in English

İstasyonunun karşısında.

Opposite the station.

Tren istasyonunun yakınında yaşıyorum.

- I live close to the train station.
- I live near the train station.

Tren istasyonunun önünde genellikle taksiler var.

There are usually taxis in front of the train station.

Weigongcun metro istasyonunun üç çıkışı vardır.

Weigongcun subway station has three exits.

Tren istasyonunun yakınında ayçiçeği tarlası var.

There is a sunflower field near the train station.

Onu yarın tren istasyonunun önünde karşılayacağız.

We will meet her tomorrow in front of the train station.

Sami bir benzin istasyonunun dışında dayanıyordu.

Sami was standing outside a gas station.

Bu benzin istasyonunun benzini iyi ve ucuz.

This station's gas is good and cheap.

Bana tren istasyonunun nerede olduğunu söyler misiniz?

Can you tell me where the train station is?

Dan kiralık arabayı polis istasyonunun yanına park etti.

Dan parked the rental car near the police station.

Dan tren istasyonunun yanındaki yaşlı bayana zevzeklik etti.

Dan mugged an old lady near the train station.

Kalibata tren istasyonunun önünde satılan sarı pirinç çok lezzetli.

The yellow rice sold in front of Kalibata train station is very delicious.

Sami, polis tarafından bir benzin istasyonunun dışında fark edildi.

Sami was spotted by police outside a gas station.

- Radyo istasyonunun önünde senin için bekleyeceğim.
- Seni radyo istasyonunu önünde bekleyeceğim.

- I will wait for you in front of the radio station.
- I'll wait for you in front of the radio station.

Sami bir benzin istasyonunun yakınında bir polis memuru tarafından tespit edildi.

Sami was spotted by a police officer near a gas station.

On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?

Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.?