Translation of "çalışmayacak" in English

Motor çalışmayacak.

The engine won't start.

Bu çalışmayacak.

- This won't work!
- This won't work.

Asla çalışmayacak.

It'll never work.

Araba çalışmayacak.

The car won't start.

Scooter çalışmayacak.

The scooter won't start.

Bilgisayarım artık çalışmayacak.

- My computer won't start up anymore.
- My computer won't boot up.
- My computer won't start any more.

Bugün çalışmayacak mısın?

Aren't you going to work today?

Bu makine çalışmayacak.

This machine won't work.

Bu asla çalışmayacak.

- It'll never work.
- That'll never work.
- This is never going to work.

Tom kaçmaya çalışmayacak.

Tom won't try to escape.

Sami'nin arabası çalışmayacak.

Sami's car won't start.

Tom kazanmaya çalışmayacak.

- Tom isn't going to try to win.
- Tom won't try to win.

Tom bugün çalışmayacak.

- Tom doesn't need to work today.
- Tom isn't going to work today.

Tom yarın çalışmayacak.

Tom won't be working tomorrow.

Tom onu yapmaya çalışmayacak.

Tom isn't going to try to do that.

Tom muhtemelen Fransızca çalışmayacak.

Tom probably won't study French.

Tom kazanmaya bile çalışmayacak.

Tom isn't even going to try to win.

Tom muhtemelen kazanmaya çalışmayacak.

Tom is likely not even going to try to win.

Tom bunu yapmaya çalışmayacak.

Tom won't try to do that.

- O işe yaramaz.
- O çalışmayacak.

- That won't work.
- That won't work!

Bilgisayarım çöktü ve şimdi çalışmayacak.

My computer crashed and now it won't boot up.

Tom bugün bunu yapmaya çalışmayacak.

- The important thing is that we're together.
- Tom won't try to do that today.

Tom muhtemelen bunu yapmaya çalışmayacak.

Tom is probably not going to try to do that.

Bilgisayarım çöktü ve o şimdi çalışmayacak.

My computer crashed and now it won't start up.

Tom muhtemelen Mary'ye tekrar sarılmaya çalışmayacak.

Tom won't likely try to hug Mary again.

Tatoeba geri döndü, ancak her şey mükemmel şekilde çalışmayacak.

Tatoeba is back, but not everything will be working perfectly.