Translation of "çalışkandır" in English

0.003 sec.

Examples of using "çalışkandır" in a sentence and their english translations:

Tom çalışkandır.

Tom is hard-working.

Kocam çalışkandır.

My husband is hardworking.

Tüm erkekler çalışkandır.

All the men are hardworking.

O çok çalışkandır.

She's a very hard worker.

Tom'un karısı çalışkandır.

Tom's wife is hard-working.

Tom çok çalışkandır.

- Tom is very hardworking.
- Tom is very industrious.

Genel olarak, Japonlar çalışkandır.

In general, Japanese are hardworking.

O akıllı ve çalışkandır.

He's smart and hardworking.

O gayretli ve çalışkandır.

- He's industrious and hard-working.
- He's industrious and hardworking.

- Tom çalışkandır.
- Tom çalışkan.

- Tom is hardworking.
- Tom is industrious.
- Tom is studious.

Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.

Mr Kondo is the most hardworking in his company.

O hem çekici hem de çalışkandır.

She is charming as well as diligent.

O hiç şüphesiz sınıfında en çalışkandır.

He is by all odds the most diligent in his class.

- O çok çalışkan.
- O çok çalışkandır.

- She is very hardworking.
- He's very studious.

- Tom çok çalışkandır.
- Tom çok gayretlidir.

Tom is very industrious.

Tom sınıftaki herhangi bir öğrenciden daha çalışkandır.

Tom is more hardworking than any other student in his class.

Japonlar dünyadaki herhangi bir millet kadar çalışkandır.

The Japanese are as hardworking as any people in the world.

O dürüst ve çalışkandır ama erkek kardeşi bunların tam aksidir.

He is honest and hardworking, but his brother is quite otherwise.

Karım sadece şimdiye kadar tanıştığım en güzel kadın değil ayrıca en sadık ve en çalışkandır.

My wife is not only the most beautiful woman I've ever met, she's also the most loyal and hardworking.