Translation of "Çocuklarımız" in English

0.004 sec.

Examples of using "Çocuklarımız" in a sentence and their english translations:

Çocuklarımız,

Our children,

Çocuklarımız şişman.

Our kids are fat.

Çocuklarımız nerede?

Where are our children?

Çocuklarımız suçlanmayacak.

Our children aren't to blame.

Çocuklarımız Avustralya'da.

Our children are in Australia.

Çocuklarımız bunu görebiliyor.

Our children can see this.

Çocuklarımız tekrar gülümsüyordu,

Our children were smiling again,

Bunlar bizim çocuklarımız.

- These are our kids.
- These are our children.

Bakamadığımız çocuklarımız var.

We have kids we can't feed.

Bizim çocuklarımız olgun.

Our children are grown.

Çocuklarımız aynı ilkokuldaydı.

Our children were at the same elementary school.

Harika çocuklarımız var.

We have great kids.

Bedel ödeyen bizim çocuklarımız.

it is our children who pay the price.

Bizim çocuklarımız kırk ikinci.

our children are the 42th.

Çocuklarımız bizden nefret ediyor.

Our kids hate us.

Onu çocuklarımız için yapıyoruz.

We're doing it for our children.

Çocuklarımız onu hak ediyor.

Our children deserve that.

Çocuklarımız hâlâ okula gidiyorlar.

Our children still go to school.

Tüm çocuklarımız Kabiliye'de doğdu.

All our children were born in Kabylie.

Çocuklarımız kendilerine değer vermeyerek büyüyorlar

Our children are growing up not valuing themselves

Çocuklarımız endişe duymakta çok haklı.

Our children have every reason to be alarmed.

Bizim çocuklarımız gençlerimiz asla ilerleyemesin

our children, our youth, can never advance

Çocuklarımız için bir şeyler bırakmalıyız.

We should leave something for our children.

Bütün çocuklarımız Boston'da okula gidiyor.

All our children go to school in Boston.

Çocuklarımız daha azını hak etmiyor.

Our children deserve no less.

Yardıma ihtiyacı olan çocuklarımız var.

We have kids that need help.

Çocuklarımız daha iyisini hak ediyor.

Our kids deserve better.

Tom ve benim çocuklarımız yok.

Tom and I don't have kids.

- Çocuk istiyoruz.
- Çocuklarımız olsun istiyoruz.

We want kids.

Neden çocuklarımız bazen okulda başarısız oluyor?

Why do our kids sometimes fail in school?

Ama bırakın da çocuklarımız eğitim görsün

but let our children receive education

Çocuklarımız için bir şey bırakmak zorundayız.

We have to leave something to our children.

Çocuklarımız için bu tür hayat istemiyorum.

I don't want that kind of life for our children.

Çocuklarımız için iyi bir gelecek istedik.

We wanted a good future for our children.

Tasarruf yapıyoruz, böylece çocuklarımız koleje gidebilir.

We're saving up so our children can go to college.

Çocuklarımız yapmaları gereken şeyi yapıyorlar mı?

Are our kids doing what they're supposed to be doing?

- Tom ve benim çocuklarımız yok.
- Tom ve ben çocuklara sahip değiliz.
- Tom'la benim çocuklarımız yok.

- Tom and I have no children.
- Tom and I don't have any children.
- Tom and I don't have children.
- Tom and I don't have kids.

Çocuklarımız köpeği sever ama ben kediyi severim.

Our children like the dog, but I like the cat.

Geçen cumartesi çocuklarımız gölün yanındaki parkta oynadı.

Last Saturday, our kids played in the park near the lake.

Çocuklarımız küçükken her yaz bu gölde bir ev kiraladık.

We rented a house on this lake every summer when our children were younger.

Bizim çocuklarımız bitişikteki çocukların bisikletleri gibi bisikletlere sahip olmak için endişeliler.

Our children are anxious to have bicycles like those of the children next door.

- Bizim çocuklar köpek sever ama ben kediyi tercih ederim.
- Bizim çocuklarımız köpekleri sever fakat ben kedileri tercih ederim.

Our children like dogs, but I prefer cats.