Translation of "Sosyal" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Sosyal" in a sentence and their dutch translations:

"Sosyal mesafe."

"Social distancing."

Tavşanlar sosyal hayvanlardır.

Konijnen zijn sociale dieren.

İnsanlar sosyal yaratıklardır.

Mensen zijn sociale wezens.

Arılar sosyal hayvanlardır.

Bijen zijn sociale beestjes.

Tom sosyal değil.

- Tom is ongezellig.
- Tom is asociaal.

"Cal, sosyal medyayı bırakamam,

"Cal, ik kan social media niet opgeven,

Herkes muhtemelen sosyal demokrasinin

...de wereld zou zeggen dat de sociale democratie...

"Daha fazla sosyal mesafe."

Introduceer meer "social distancing".

Tom bir sosyal içici.

Tom is een sociale drinker.

İnsanları sosyal medyayı bırak dediğimde

Dit is het derde veelgehoorde bezwaar

Sosyal, politik ve ekonomik sistemlerimiz

Onze sociale, politieke en economische extractiesystemen

Bir de sosyal medya var.

En de sociale media.

Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği

Sterker nog, de sociale wetenschappen leerden ons

Sağlık kaynaklı sosyal sonuçlar var,

en sociale criteria voor gezondheid,

sosyal plastiği doğrudan üretimde kullanıyor.

dat sociaal plastic rechtstreeks in hun productie gebruikt.

Sosyal plastik artık para ediyor,

Sociaal plastic is geld,

Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.

Sociale geplogenheden verschillen van land tot land.

Ve ben bir sosyal epidemiyoloğum.

...en ik ben een epidemioloog.

Hiç sosyal medya hesabım olmamasına rağmen,

hoewel ik nooit een account op social media heb gehad,

sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.

ben je wat we als sociaal dood kunnen bestempelen.

Geniş kolugo sosyal ağının bir üyesi.

Ze is lid van een sociaal netwerk van huidvliegers.

La Teja mahallesinde sosyal hizmet yapıyorduk,

...maatschappelijk werk in La Teja...

İnsan doğası gereği sosyal bir hayvandır.

De mens is van nature een sociaal dier.

Peki ya küçük sosyal buluşmalar, görüşmeler?

Ik vraag me af wat u vindt van kleine sociale bijeenkomsten?

- Yeterince girişken değilim.
- Yeterince sosyal değilim.

Ik ben niet sociaal genoeg.

Sosyal medyada bir tek Twitter'ı kullanıyorum.

De enige sociale media die ik nog steeds ondersteun is Twitter

Bu, uzun zamandır sosyal ilişkilerde size oluyor.

Dit overkomt je nu al heel lang in sociale situaties.

Sosyal medyasız hayattan size diğer bildireceğim şey

Daarnaast kan ik melden dat een leven zonder social media

sosyal olarak hoşa giden yollar bulmamız gerekiyor.

en het bewustzijn dat het ons brengt over onze kwetsbaarheid.

Bir mucit, girişimci, sosyal yenilikçi olarak başladım.

Ik begon als uitvinder, ondernemer, sociaal vernieuwer.

Kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor.

en ze hun eigen grotere sociale impact krijgen.

Ve sosyal medyasız bir yaşam çok pozitif olabiliyormuş.

En een leven zonder social media kan eigenlijk best positief zijn.

Ve sosyal sistemlerimizi daha adil şekilde yeniden yapılandırırken

en onze sociale systemen herstructureren op een meer rechtvaardige manier,

Belki de geleceğin sosyal medyası daha iyi olacaktır.

Dus worden de sociale media van de toekomst misschien beter.

Sosyal hizmetlere geri gittim ve müdürü görmek istedim.

Ik ging naar de sociale dienst en eiste de leidinggevende te spreken.

Ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,

of gratis toegang tot sociale-media-accounts ...

Gıda bankalarına verin. Evsiz sosyal yardım kuruluşlarına verin.

Doneer aan voedselbanken. Doneer aan daklozenorganisaties.

Diyelim ki sosyal medya kullanmak profesyonel başarımın merkezi değil.

Misschien zijn social media niet essentieel voor mijn beroepsleven.

Katil balinalar, okyanuslardaki en zeki ve sosyal yaratıklar arasındadır.

Orka's behoren tot de intelligentste en sociaalste wezens van de oceaan.

Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak

Gebaseerd op een snel aangroeiende kennis van psychologie en sociale wetenschappen

Fiziksel olarak mevcut olmadan sosyal ilişki kurma yolları bulmak.

...over manieren om deel te nemen aan sociale kringen zonder er lichamelijk te zijn.

La Teja'da, El Cerro'da, mütevazı mahallelerde sosyal hizmet işleri yapıyorduk.

In La Teja, El Cerro... ...de bescheiden buurten, werkend, sociaal.

"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.

Maar het leek of ze met de vissen speelde. Spelen zie je vaak bij sociale dieren.

Tatoeba, doğum yeri olan Fransa'da kültürel ve sosyal bir olay haline geldi.

In Frankrijk, het land van herkomst, is Tatoeba een cultureel en sociaal fenomeen geworden.