Translation of "Sıcak" in Dutch

0.018 sec.

Examples of using "Sıcak" in a sentence and their dutch translations:

Sıcak!

Warm.

- O çok sıcak.
- Çok sıcak.

- Het is te warm.
- Het is te heet.

Su sıcak.

Het water is warm.

Sıcak tut.

- Hou je warm.
- Houd u warm.
- Blijf warm.
- Bewaar het warm.

Sıcak mı?

Is het heet?

Hava sıcak.

Het is warm.

Çay sıcak.

- De thee is heet.
- De thee is warm.

Bugün sıcak.

Het is warm vandaag.

Çok sıcak.

- Het is te warm.
- Het is te heet.

Çorba sıcak.

De soep is heet.

Ve hâlâ çok sıcak. Çok sıcak.

En het is nog steeds heet. Heet.

- Hava bugün sıcak.
- Bugün hava sıcak.

Het is warm vandaag.

Sıcak su şişesi gibi kullanıp sıcak kalabilirim.

...als een kleine kruik om warm te blijven.

- Sıcak kahveyi severim.
- Ben sıcak kahveyi severim.

Ik hou van hete koffie.

Sıcak, nemli havaya.

in de hete, vochtige lucht.

Bugün hava sıcak.

Het is warm vandaag.

Güveç hâlâ sıcak.

De stoofpot is nog warm.

Sıcak giysiler giyin.

Draag warme kleren.

Çorba çok sıcak.

De soep is te heet.

Çay sıcak kaynıyor.

De thee is kokend heet.

Onu sıcak tutun.

Hou het warm.

Yumurtalar hala sıcak.

De eieren zijn nog warm.

Sıcak bir gündü.

Het was een warme dag.

Çok pis sıcak.

Het is teringheet.

Bu kahve sıcak.

De koffie is heet.

Patatesler sıcak kaldı.

De aardappelen bleven warm.

Bugün çok sıcak.

Het is vandaag erg warm.

Kahveyi sıcak severim.

Ik hou van warme koffie.

Mutfakta hava sıcak.

Het is warm in de keuken.

Sıcak çikolata içiyorum.

- Ik drink warme chocolademelk.
- Ik ben warme chocolademelk aan het drinken.

Dışarısı sıcak mı?

Heet buiten?

- Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Bütün sıcak suyu kullanma.

Gebruik niet al het warme water.

Yarayı sıcak suya tutmak.

Door de wond in warm water te doen...

Üstelik burası daha sıcak.

En daar is het ook warmer.

Ne sıcak bir gün!

Wat een warme dag!

Neden bu kadar sıcak?

Waarom is het zo heet?

Bu sıcak bir gündü.

Het was een warme dag.

Yüzmek için yeterince sıcak.

Het is warm genoeg om te zwemmen.

Bugün hava korkunç sıcak.

- Het is vandaag erg warm.
- Het is vandaag vreselijk warm.

Bu sıcak havaya dayanamıyorum.

Ik kan dit hete weer niet uitstaan.

Dışarıda hava sıcak görünüyor.

Het lijkt buiten warm te zijn.

Sıcak çorba yemeyi severim.

- Ik hou ervan om hete soep te eten.
- Ik eet graag hete soep.

Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.

Rijst groeit in warme klimaten.

- Su sıcak.
- Su ılık.

Het water is warm.

Çiçekler sıcak ülkelerde yetişirler.

Bloemen groeien in warme landen.

Ben sıcak su istiyorum.

Ik wil heet water.

Hava gittikçe sıcak olacak.

Het zal warmer en warmer worden.

Bugün hava çok sıcak.

Het is vandaag erg warm.

Ah, kahve gerçekten sıcak!

Waw, de koffie is echt heet!

Biraz sıcak çikolata yaptım.

Ik heb wat warme chocolademelk gemaakt.

Bugün dünden daha sıcak.

Het is vandaag warmer dan gisteren.

Hava burada çok sıcak.

Het is hier erg heet.

Bugün hava gerçekten sıcak.

Het is echt warm vandaag.

Bu çay çok sıcak.

Deze thee is heet.

Bütün sıcak suyu kullanmayın.

Gebruik niet al het warme water.

Yarın hava sıcak olacak.

Morgen wordt het heet.

Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.

Sinaasappels groeien in warme landen.

Bu lazanya oldukça sıcak!

Deze lasagne is aardig heet!

Sıcak su var mı?

Is er warm water?

Kim sıcak çikolata ister?

Wie wil er warme chocolade?

En sıcak mevsim hangisi?

Wat is het warmste seizoen?

Ren geyikleri sıcak hayvanlardır.

Rendieren zijn vriendelijke dieren.

Mutfakta hava çok sıcak.

Het is erg warm in de keuken.

Bu odada hava sıcak.

Het is warm in deze kamer.

Neden sıcak su yok?

- Waarom is er geen warm water?
- Waarom is er geen heet water?

Sıcak çikolata hoşuma gidiyor.

Ik hou van warme chocolademelk.

Pekâlâ, kurudu sayılır ama sıcak.

Oké, soort van droog... ...maar warm.

Hepsi bu hamleye sıcak bakmıyor.

Niet iedereen is hier blij mee.

Çok sıcak ve ben susadım.

Het is hier warm en ik moet me weer hydrateren.

Sıcak hava balonumuz gökyüzüne yükseldi

Onze heteluchtballon steeg op naar de hemel.

Su yüzmek için yeterince sıcak.

Het water is warm genoeg om erin te zwemmen.

Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.

Ik zoek een warme, wollen rok.

Dün gece çok sıcak değildi.

Het was niet erg heet gisterennacht.

Tom Mary'yi sıcak tutmaya çalıştı.

Tom probeerde Maria warm te houden.

Hava çalışılmayacak kadar çok sıcak.

Het is te warm om te werken.

Hava benim için çok sıcak.

Het is te warm voor mij.

Hava sıcak olsada umurumda değil.

Het maakt me niet uit als het heet is.

Sanırım hava bugün sıcak olacak.

Ik denk dat het warm zal worden vandaag.

Sıcak havada, su hızla buharlaşır.

Bij warm weer verdampt water snel.

Dünkü kadar sıcak bir gün.

Vandaag is zo warm als gisteren.

Hava bugün özellikle çok sıcak.

Het is vandaag bijzonder heet.

Tom sıcak su musluğunu açtı.

Tom draaide de warmwaterkraan open.

Kim sıcak bir çikolata ister?

Wie wil er warme chocolademelk?

Burası niye bu kadar sıcak?

Waarom is het hier zo warm?

Bir sıcak çikolataya ihtiyacım var.

Ik heb een warme chocolademelk nodig.

Kim biraz sıcak çikolata ister?

Wie wil er warme chocolademelk?