Translation of "Kış" in Dutch

0.013 sec.

Examples of using "Kış" in a sentence and their dutch translations:

- Kış yaklaşıyor.
- Kış geliyor.

De winter is in aantocht.

Kış geliyor.

- De winter is in aantocht.
- De winter komt.
- De winter komt eraan.

Avustralya'da kış.

Het is winter in Australië.

- Bu kış yumuşaktı.
- Bu kış yumuşak geçti.

Deze winter was zacht.

- Bu kış yumuşak geçti.
- Bu kış ılıktı.

Deze winter was zacht.

Bu kış ılık.

Deze winter is warm.

Yakında kış olacak.

Het zal gauw winter zijn.

Kış sert olacak.

De winter zal streng zijn.

Kış benim gözde mevsimimdir.

- De winter is mijn lievelingsseizoen.
- De winter is mijn favoriete seizoen.

Kış en sevdiğim mevsimdir.

De winter is mijn lievelingsseizoen.

Kış soğuk ve karlıydı.

De winter was koud en sneeuwig.

Bu her kış oluyordu.

Dit gebeurde elke winter.

Kaplumbağalar kış uykusuna yatar.

Schildpadden overwinteren.

Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.

Als de winter strenger wordt, worden de nachten nog langer.

Kış boyunca, stokladıkları balla beslenebilirler.

Ze voeden zich in de winter met honing.

Kış, işin zor kısmını halletmiştir.

De winter heeft het zware werk al gedaan.

Kış boyunca kayak yapmaya gitti.

Hij ging in de winter skiën.

O sessiz bir kış akşamıydı.

Het was een rustige winteravond.

Bu kış sıcaklık ortalamanın üzerinde.

De temperatuur is deze winter hoger dan gemiddeld.

- Kış mevsimini severim.
- Kışı severim.

Ik hou van de winter.

Geçen kış, Kanada'ya kayağa gittim.

De vorige winter ben ik naar Canada gaan skiën.

O kış çok yağmur yağdı.

Het heeft die winter veel geregend.

Her Kış Hokkaido'da kayak yapar.

Hij skiet elke winter in Hokkaido.

Tom geçen kış Boston'a taşındı.

Tom is afgelopen winter naar Boston verhuisd.

Bu kış birçok fırtına yaşadık.

We hebben deze winter veel stormen gehad.

Geçen kış kayak yaptın mı?

- Heb je afgelopen winter geskied?
- Heeft u afgelopen winter geskied?
- Hebben jullie afgelopen winter geskied?

Tom geçen kış Avustralya'ya gitti.

Tom is naar Australië geweest vorige winter.

- Bu kış alışılmadık şekilde ılık geçti.
- Bu kış hiç olmadığı kadar ılık geçti.

De winter was buitengewoon zacht.

- Buz pateni benim favori kış sporumdur.
- Buz pateni benim en sevdiğim kış sporudur.

Schaatsen is mijn favoriete wintersport.

Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.

De winter heeft de bergen van Patagonië in Zuid-Chili bereikt.

Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.

Mijn ouders houden ervan iedere winter te gaan skiën.

Bu kış muhtemelen fazla karımız olmayacak.

We krijgen waarschijnlijk niet veel sneeuw deze winter.

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.

Ik ben afgelopen winter in Canada gaan skiën.

Ailem her kış kayak yapmaya gider.

Mijn familie gaat elke winter skiën.

Hükümet kış için onlara yemek verirdi.

De regering zou hen voedsel geven voor de winter.

Kış boyunca iki battaniye ile uyurum.

In de winter slaap ik onder twee dekens.

Bu da kış boyunca onları idare eder.

...en daarmee komen ze de winter door.

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

Sommige houden een winterslaap om energie te sparen.

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

In het wild wordt voedsel schaarser naarmate de winter nadert.

Sonbaharda bazı hayvanlar kış için yiyecek biriktirirler.

In de herfst leggen sommige dieren een voedselvoorraad voor de winter aan.

Yaz mevsimini Kış mevsiminden daha çok seviyorum.

Ik hou meer van de zomer dan van de winter.

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

De perfecte plek om een gezin te beginnen tijdens de lange winternacht.

En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.

Zelfs op de uiterste breedtegraden duurt de winter niet eeuwig.

, Napolyon tarafından yeniden eleştirildi . Kış manevraları, Ney'in birliklerinin

Het manoeuvreren in de winter culmineerde in de gruwelijke Slag bij Eylau, die Ney's korps pas

Eylau'daki acımasız kış savaşında askerleri hattın merkezini tuttu.

In de brute winterse strijd bij Eylau stonden zijn troepen in het midden van de linie.

Biz bu yıl çok soğuk bir kış bekliyoruz.

We verwachten dit jaar een heel koude winter.

Bu orman faresi gibi onlar da kış uykusuna yatmıyor.

Net als zij houden ze geen winterslaap.

O kış, Sırp Ordusu'nun kalıntıları Arnavut dağlarından kaçmak. Onların

Die winter ontsnappen de overblijfselen van het Servische leger door de Albanese bergen. Hun

O kış Sırbistan ordusunun geri kalanları Arnavutluk dağlarından kaçtı.

Die winter de overblijfselen van het Servische leger ontsnappen door de Albanese bergen. Hun

Doğuda,Alman Mareşal Von Hindenburg bir kış saldırısı başlatıyor ve

Aan het oostfront, Duitse veldmaarschalk von Hindenburg lanceert een winteroffensief,

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

Vlak voor ze in winterslaap gaan, gaan deze zwarte beren de stad in.

Doğu Cephesinde, Alman Saha Mareşal von Hindenburg bir Kış Saldırısı başlattı,

Aan het oostfront, lanceert Duitse veldmaarschalk von Hindenburg een winteroffensief,

Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.

En dat van hen ook. De enige manier om ijzige winternachten te overleven, is door bij elkaar te blijven.