Translation of "Diyor" in Dutch

, savaşa başlayalım" diyor .

de slag gaan.'

Kedi miyav diyor.

De kat zegt "miauw".

O ne diyor?

- Wat zegt ze?
- Wat zegt hij?

Beden dilleri şöyle diyor:

hun lichaamstaal zegt:

Bu çok basitti ” diyor .

dat was te simpel."

İnsanlar ona Dave diyor.

Mensen noemen hem Dave.

Onlar Robert'a "Bob" diyor.

Ze noemen Robert „Bob”.

- O ne diyor?
- Ne söylüyor?

Wat zegt ze?

Çalışma ortamı yasası ne diyor?

Wat zegt de wet op de werkomgeving?

İnsanlar neden ona Tom diyor?

Waarom noemen mensen hem Tom?

Yani insanlar bazen bana diyor ki,

Mensen zeggen me soms:

Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:

Die pakt de microfoon en zegt:

Hiroshi,""Bu, oldukça ilginç görünüyor." diyor.

"Dit ziet er best interessant uit," aldus Hiroshi.

Tom çöpü çıkarma sırası senin diyor.

Tom zegt dat het nu jouw beurt is om het vuilnis buiten te zetten.

"Evet, portakal suyu lütfen," diyor Mark.

"Ja, sinaasappelsap graag," zegt Mike.

Trump korona virüsüne "Çin virüsü" diyor.

Trump noemt het coronavirus "het Chinese virus".

Ünlü nörolog Dr. Viktor Frankl şöyle diyor,

De bekende neuroloog Dr. Victor Frankel zei:

Diyor ki,işler tam da güzel giderken,

Hij zegt dat wanneer dingen goed gaan,

Diyor . Hardrada, zırhsız bir şekilde iki eliyle

Hardrada wierp zich in het heetst van de strijd, ongewapend, zijn zwaard met

"Benden uzak dur" diyor. Yapacağımız şey de bu.

Het betekent 'blijf uit mijn buurt'... ...en dat doen we ook.

Bir gün YZ "Lütfen beni yeniden başlatma" diyor.

Op een dag zegt de AI: "Herstart me alsjeblieft niet."

"Çok güzel bir şakaydı" diyor, "peki, seni bırakacağız".

'Het was zo'n goeie grap', zegt hij, 'nou, we laten je gaan.'

İnsanlar "Neden her gün aynı yere gidiyorsun?" diyor.

'Waarom gaan jullie elke dag naar dezelfde plek?'

Tom, çöpü dışarı koyma sırası şimdi sende diyor.

Tom zegt dat het nu jouw beurt is om het vuilnis buiten te zetten.

Bu pullu seri katilin ne kadar yaygın olduğunu kendi gözünüzle görmeden anlayamazsınız, diyor.

Hij zegt dat wat betreft deze geschubde megamoordenaar... ...je geen idee hebt hoe wijdverspreid ze zijn tot je het zelf ziet.

Ve Jomsviking, çok düzgün bir şekilde 'diğerlerini de bırakmadıkça bunu kabul edemezsin' diyor

En de Jomsviking zegt heel terecht 'kan dat niet accepteren tenzij je alle anderen

Eşarbımdaki etiket "Yıka ve tersyüz ütüle" diyor. Bunu nasıl yapmam gerektiğini merak ediyorum.

Op het labeltje aan mijn sjaal staat: "Binnenstebuiten wassen en strijken." Ik vraag me af hoe ik dat moet doen.

Saçlarımda endişe değilim”diyor kafa kesimi devam edebilir. " Ama balta düşerken başını geriye doğru çeker… ve düşen balta

Maar als de bijl valt, trekt hij zijn hoofd achterover ... en de vallende bijl snijdt de handen af ​​van