Translation of "Yerine" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Yerine" in a sentence and their chinese translations:

Aptal yerine konuldun.

- 你受骗了。
- 你们被骗了。
- 您被骗了。

Senin yerine geleceğim.

我會來你的地方。

Aptal yerine konulmaktan hoşlanmıyorum.

我不喜欢被人愚弄。

O, babasının yerine geçti.

子承父业。

Bilinci hâlâ yerine gelmedi.

他还没有恢复意识。

O görevini yerine getirdi.

他完成了他的使命。

Kendimi aptal yerine koydum.

我丢臉了。

Ben aptal yerine konulmayacağım.

我不会上当的。

Onun emirlerini yerine getirmeliyiz.

我们必须执行他的命令。

Okula gitme yerine evde kaldı.

他沒有上學,留在了家中。

O, tereyağ yerine margarin sürdü.

她用人造黄油代替了黄油。

Çiçekler onun keyfini yerine getirdi.

那些花兒安慰了她。

Onun yerine, erkek kardeşim tutuklandı.

我的兄弟被捕了而不是他。

Babasının yerine oraya o gitti.

他代替他的父親去。

Eve giderken senin yerine uğrayacağım.

我回家路上会在你那里停下。

Kitaplarınızı ve defterlerinizi yerine koyun.

把你的書和筆記本收起來。

O onu enayi yerine koydu.

她愚弄了他。

- Lütfen yerine otur.
- Lütfen oturun.

请坐。

- Kendinizi kandırmayın.
- Kendinizi aptal yerine koymayın.

不要欺骗你自己。

Tavana bakma yerine bir roman okuyabilirsin.

望着天花板发呆,还不如读一读小说。

Toplu taşiıma yerine kendi arabanı kullanmak,

比使用公共交通更安全

Onlar iş yerine bir otomat kurdular.

他們在辦公室安裝了一台自動販賣機。

Beni salak yerine koymaya çalışmayı durdur.

你别唬我呀!

Genellikle nakit yerine kredi kartı kullanırım.

我经常用信用卡,而不是钞票。

Avrupa'ya gitmek yerine Amerika'ya gitmeye karar verdim.

我决定去美国,而不是欧洲。

Onun yerine ne zaman gitsem, o çalışıyordu.

每次我去他住處,他都在讀書。

İşe gitme yerine bütün gün evde kaldım.

我没有去工作,在家里待了一整天。

- Lütfen yerine otur.
- Lütfen otur.
- Lütfen oturun.

- 请坐一下。
- 請坐下。

Kullanılmaktan korkma. Onun yerine yardım edilememekten kork.

不怕被人利用,就怕你沒用。

O, tenis oynama yerine balık tutmaya gitti.

他去钓鱼了,而没去打网球。

Öyleyse seni rahatsız etmek yerine sudoku oynayacağım.

那我就不继续打扰你,玩数独游戏去了。

Tom Mary'nin yerine geçmesi için birini arıyor.

Tom正在找其他人代替Mary。

O havluları katladı ve onları dolaptaki yerine koydu.

她把毛巾折叠好再放入柜子里。

Babam hava yoluyla dünyanın her yerine seyahat etti.

我的父亲坐飞机环游了世界。

Daha az kazalar yerine daha çok kazalar var.

事故沒減少而增加。

Bugün canım evde kalmak yerine dışarı gitmeyi istiyor.

我今天想外出,不想留在家中。

Yakında vazgeçebilirim ve onun yerine sadece şekerleme yapabilirim.

也许我会马上放弃然后去睡一觉。

Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.

我們用筷子,不用刀叉。

- Mum söndürülmek yerine söndü.
- Mum söndürmeye gerek kalmadan söndü.

蜡烛出去,而不必被扑灭。

- Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.

请勿更改没有错误的句子。请添加一个新的更自然的翻译。

Dürüst olmak gerekirse, dışarı gitmek yerine aslında evde kalmak istedim.

老實說,我其實想留在家中,不想出外的。

Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.

我們整天吃的都是雜七雜八的零嘴,並沒有甚麼正規的食物下過肚。

Tom çocukları ile yürüme yerine evde kalmayı ve dinlenmeyi istedi.

汤姆想待在家休息而不是和他的孩子们出去远足。

İnsanların neden beni aptal yerine koyduklarını nihayet bana açıkladığın için teşekkürler.

感谢最后为我说明了为什么人们把我当作傻瓜了。

- Otobüsten ziyade trene binmeyi tercih ederim.
- Otobüs yerine trene binmeyi tercih ederim.

与乘公交车相比,我更喜欢乘火车。

İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.

人群把傷者團團圍住,但醫生來到現場時都讓了路給他。

- Her şeyi devletten beklemeyin!
- Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme!
- Başkalarının senin için düşünmesini bekleme.

- 别指望别人来为你考虑!
- 別指望別人替你思考。

Mum ışığı yanında akşam yemeği hazırlama yerine o, eBay'da açık artırma için erkek arkadaşını satışa sundu.

她没有准备烛光晚餐,而是把她的男友放到Ebay上拍卖。

- Senin yaşında böyle giyersen kendini komik duruma düşürürsün.
- Senin yaşında böyle giyersen kendini aptal yerine koyarsın.

你現在這個年紀,穿成這個樣子,會給人取笑的。

Neyse ki, herkes bu yabancının ne demek istediğini anladı, kendimi aptal yerine koyduğumu biliyorlardı ve bana güldüler.

幸运的是大家都明白了这个老外的意思,知道我只是闹笑话而友好地对我笑一下。

Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.

那几乎就是完美犯罪:我们到达现场,打开行李箱,杀了那男人并消除指纹,但我们忘了藏尸体。