Translation of "Kendimi" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "Kendimi" in a sentence and their chinese translations:

Kendimi sevmiyorum.

我不喜欢自己。

Kendimi yıkarım.

我正在洗澡。

Kendimi yalnız hissediyorum.

我觉得很孤独。

Kendimi gülmekten alamadım.

我不能忍著不笑。

Hay! Kendimi aldatmıyorum.

哦!我没有产生幻觉!

Bana kendimi hatırlatıyorsun.

你让我想起我自己。

Kendimi tanıtabilir miyim?

我可以自我介紹嗎?

Kendimi kötü hissediyorum.

- 我觉得有点儿不舒服。
- 我有点恶心。

Kendimi ifade edemedim.

我無法讓別人了解我的意思。

Kendimi yalnız hissettim.

我觉得很孤独。

Tıraş olurken kendimi kestim.

刮胡子时,我把脸刮破了。

Banyo tartısında kendimi tarttım.

我用浴室的体重计量了体重。

Kendimi tanıtmama izin verin.

請允許我自我介紹一下。

Kaynar suyla kendimi yaktım.

我給沸水燙傷了。

Burada kendimi rahat hissetmiyorum.

我在這裡感到不舒服。

Kendimi aptal yerine koydum.

我丢臉了。

Kendimi buradaki iklime ayarlayamıyorum.

我不能讓自己適應這裡的氣候。

Bugün kendimi melankolik hissediyorum.

今天我很憂鬱。

Ben banyoda kendimi ısıttım.

我泡了个澡身体暖和起来了。

Gülmemek için kendimi zor tuttum.

我忍不住要大笑。

Mutsuz olurdum ama kendimi öldürmezdim.

我会不高兴,但我不会自杀。

- İyi hissetmiyorum.
- Kendimi iyi hissetmiyorum.

- 我感觉不舒服。
- 我身体不适。

Bugün kendimi daha iyi hissediyorum.

我今天感覺好了點。

Kendimi tüy kadar hafif hissettim.

我感觉像羽毛一样轻飘。

Bu şehirde kendimi yalnız hissediyorum.

我在这座小镇感到很孤独。

İki kez kendimi öldürmeye çalıştım.

我曾两次试图自杀未遂。

Ben kendimi çimenlerin üzerine attım.

我在草地上直躺下来了。

Kendimi İngilizce olarak ifade edebildim.

我能用英文表達我的意思。

Gerçeği söylemek gerekirse, kendimi yalnız hissettim.

說實話,我感到孤獨。

Bugün kendimi çok daha iyi hissediyorum.

我今天感觉好多了。

Ben onun etrafında kendimi rahat hissediyorum.

有他在身边我感觉很自在。

Bu sabah tıraş olurken kendimi kestim.

我今天早上刮鬍子的時候把自己弄傷了。

Son iki gündür kendimi hasta hissediyorum.

我这两天感觉难受。

Ben kendimi Fransızcada oldukça akıcı düşünüyorum.

我认为自己的法语相当流利。

Onun saç kesimine gülmemek için kendimi tutamadım.

我忍不住取笑他的发型。

Onunla İngilizce konuştum fakat kendimi ifade edemedim.

我用英語和他說話,但是他聽不懂。

Bu sahneyi görünce içimi çekmekten kendimi alamadım.

看见这副景象,我不禁叹了口气。

Bu sabah uyandığımda, kendimi biraz rahatsız hissettim.

我今天早上起床的时候,感觉有点不舒服。

Ben burada kendimi her zaman kısıtlı hissediyorum.

我在这里总感到约束。

Birçok hatalarına rağmen onu sevmekten kendimi alamıyorum.

雖然她有許多缺點,但我卻情不自禁地愛著她。

Her nedense okumaya başladığımda kendimi uykulu hissediyorum.

不知道为什么我一开始学习就会犯困。

İyi uyuduktan sonra kendimi çok daha iyi hissettim.

好好睡了一觉以后,我感觉好多了。

Böyle bir şey yapmak için kendimi ikna edemiyorum.

我不能让自己做这样的事。

Ben kendimi çok iyi hissetmiyorum. Eve gitmem gerekir.

我感覺不太好,我該回家。

Bu ilacı aldıktan sonra kendimi daha iyi hissedeceğim söylendi.

他們告訴我吃完這個藥我就會覺得舒服一點。

Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim.

我想沉到海裏去,在這個世界上消失,這樣就不會再有人看見我了。

- Kendimi nedense geceleri daha iyi hissediyorum.
- Bazı sebeplerden dolayı geceleri daha canlı hissediyorum.

由于某种原因,我晚上会觉得更生龙活虎。

- Kendimi daha önce burada bulunmuş gibi hissediyorum.
- Daha önce buraya gelmiş gibi hissediyorum.

我感觉我来过这里。

Neyse ki, herkes bu yabancının ne demek istediğini anladı, kendimi aptal yerine koyduğumu biliyorlardı ve bana güldüler.

幸运的是大家都明白了这个老外的意思,知道我只是闹笑话而友好地对我笑一下。