Translation of "Elbise" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "Elbise" in a sentence and their chinese translations:

- Elbise size çok iyi oldu.
- Elbise sana çok iyi oldu.
- Elbise size çok iyi uyuyor.

这条裙子很适合你。

Kırmızı elbise ona uydu.

這件紅色的洋裝適合她。

Sağ elbise kolunu yukarı çek.

捲起你右邊的袖子。

Elbise için ne kadar ödedin?

那條裙子你買了多少錢?

O beyaz elbise sana yakışıyor.

你穿那件白色的衣服很好看。

O, kızına bir elbise aldı.

他買了一件洋裝給他女兒。

O kırmızı bir elbise giydi.

她穿了一条红色的裙子。

O kırmızı elbise ona uydu.

那件紅色的洋裝適合她。

Kendisine yeni bir elbise yaptırdı.

她让人做了一条新连衣裙。

O, güzel bir elbise giymişti.

她穿著漂亮的洋裝。

O beyaz bir elbise giydi.

- 她穿了一條白色的洋裝。
- 她穿了一件白色的洋裝。

Bu elbise ona mükemmel oldu.

那件礼服非常适合她。

Bu elbise iyi bir kelepir.

这条连衣裙很便宜。

O elbise çok pahalı görünüyor.

那條裙子看起來很昂貴。

Elbise ince bir kumaştan yapılmıştır.

這件衣服是由薄織物製成的。

Hiromi yeni bir elbise giyiyor.

- 弘美正穿著一件新衣服。
- 弘美正穿着一条新的连衣裙。

Bugün beyaz bir elbise giyiyor.

她今天穿著白色的衣服。

Mary askısız bir elbise giymişti.

玛丽在穿了无肩洋装。

- Onun annesi ona yeni bir elbise yaptı.
- Annesi ona yeni bir elbise yaptı.

她的媽媽給她做一件新衣服。

Annem bana yeni bir elbise aldı.

媽媽買了一條新的裙子給我。

Büyükannem bana yeni bir elbise yaptı.

我的祖母做了一套新衣服給我。

O, bana bir takım elbise yaptı.

他给我做了套衣服。

Kızına yeni bir elbise satın aldı.

他買了新衣服給他的女兒。

Takım elbise giydiği için göze battı.

他穿著西裝站了出來。

Annem bana beyaz bir elbise yaptı.

我媽媽為我做了一件白色的洋裝。

O elbise senin üstünde iyi gözüküyor.

那条连衣裙很适合您。

Onlar için yiyecek ve elbise sağladık.

我們為他們提供了食物和衣服。

Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.

她穿這套紅色的洋裝很好看。

Susan, Jill için bir elbise yaptı.

蘇珊做了一件洋裝給吉兒。

Bu elbise bana çok iyi uyuyor.

这件连衣裙完全适合我。

Emi kendine yeni bir elbise ısmarladı.

艾米自己訂了一套新衣服。

O, bana güzel bir elbise yaptı.

她做了一件好看的衣服給我。

Mary, basit bir beyaz elbise giydi.

玛丽穿了一条朴素的白裙子。

Mary partide askısız bir elbise giydi.

玛丽在派对里穿了无肩洋装。

O, fena halde yeni bir elbise istiyor.

她很想要一条新的连衣裙。

O kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyor.

她穿那件紅色的衣服很好看。

Tom özel ortamlarda sadece takım elbise giyer.

湯姆只在特殊場合穿西裝。

Onun oğluna yeni bir takım elbise yaptım.

我給他的兒子做了一套新西裝。

Onun mavi ayakkabıları o elbise ile uyum sağlar.

她那双蓝鞋子和这个裙子很搭配。

Bu elbise bana 40,000 yenden fazlaya mal oldu.

這件衣服花了我40000日元。

Geçtiğimiz Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.

上周日妈妈给我买了件漂亮的衣服。

O bir elbise için altı yarda kumaş aldı.

她買了六碼的布做衣服。

- Kırmızı elbisesi onu dışarda durdurdu.
- Kırmızı elbise giydiğinden dolayı, dışarıda durdu.

她的紅色禮服使她引人注目。