Translation of "Gidecek" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Gidecek" in a sentence and their arabic translations:

- Bence hoşunuza gidecek.
- Bence hoşuna gidecek.

أعتقد أنّه سيعجبك.

Tom'la gidecek misin?

هل ستذهب مع توم؟

O da gidecek.

سيذهب كذلك.

Bizimle gidecek misin?

أذاهب أنت معنا؟

O da gidecek, değil mi?

سيذهب كذلك.

Tom eve gidecek son çocuktu.

كان توم آخر طفل يذهب إلى منزله.

Bu gece partiye gidecek misin?

- هل ستحضر حفلة الليلة؟
- هل ستذهب إلى الحفلة الليلة؟

Yarın Tokyo'ya gidecek, değil mi?

سيذهب إلى طوكيو غداً، أليس ذلك صحيحاً؟

Öğretmenimiz gelecek ay ABD'ye gidecek.

- سيذهب أستاذنا إلى الولايات المتحدة الشهر القادم.
- سيسافر معلمنا إلى أمريكا الشهر المقبل.

Hâlâ gidecek on milimiz var.

لا يزال أمامنا عشرة أميال.

Gelecek yıl Amerika'ya gidecek misin?

هل ستذهب إلى أمريكا السنة القادمة؟

Gelecek ay Amerika'ya gidecek misin?

- هل ستذهب إلى أمريكا الشهر القادم؟
- هل ستسافر إلى أمريكا الشهر القادم؟

Gelecek yıl Amerika'ya gidecek mi?

هل ستذهب إلى أمريكا العام المقبل؟

Benim gidecek bir yerim hep olacak

فسيكون هناك مكان لي لأذهب إليه،

Bu gece Tom'un partisine gidecek misin?

أستذهب إلى حفلة توم الليلة؟

Yanında kalabilir miyim? Gidecek hiçbir yerim yok.

هل أستطيع البقاء في منزلك؟ ليس لي مكان أذهب إليه.

Bu, deneyimsiz insanları işe almamak meselesi de sürüp gidecek.

فستستمر مسألة عدم توظيف أشخاص عديمي الخبرة.

Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.

ومن ثم ظللتُ أقابل أشخاصًا ممن كانوا ذاهبين لنفس الزفاف،

Papa Francis, iyilik yapan Ateistler de cennete gidecek dedi.

قال البابا فرانسيس إن الملحدين الذين يفعلون الخير سيذهبون إلى الجنة أيضًا.

Evet, suyum bu kadar azalmışken oraya gidecek olmak beni geriyor.

‫أشعر بالتوتر من الاستمرار بذلك الاتجاه،‬ ‫وانخفاض المياه لدي.‬