Translation of "Günlük" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Günlük" in a sentence and their arabic translations:

Sadece "günlük hayatımda

وببساطة سألت:

Günlük alışkanlıklarımız üretiyor.

تخلقه عاداتنا اليومية.

Günlük sekiz rupi.

ثماني روبيات يوميًا‏.

Bana günlük ödeniyor.

- أنا أُأجر باليوم.
- أنا أتقاضى أجرة يومية.

Günlük rutinimi değiştirdim.

غيرت نمط حياتي اليومي.

Günlük hayatımızda da yapabiliriz.

في حياتنا اليومية.

Bu, günlük hayattaki Filipince sohbetlerin

وهو ما يفسر سبب أن المحادثات الفلبينية اليومية

12 günlük yolculuğa çıkabilmek için

متنقلة بين الشعور بالخوف والشجاعة

Günlük hayattaki olağanüstü şeyleri görebilmeleri

من أجل تقديم المساعدة للناس من خلال الطيف المهني،

Günlük olarak bu manzarayı görüyorum.

أرى هذه المناظر الطبيعية كل يوم.

Günlük yaşamımızda ve iş yerlerimizde

في حياتنا اليومية وفي مواقع العمل

Yani günlük kış uykusuna yatıyor

لذلك يسبت يومياً

Takeshi İngilizce bir günlük tutar.

تاكشي يكتب مذكرة يومية باللغة الإنجليزية.

Birkaç günlük bir tatile çıkalım.

لنأخذ استراحة قصيرة.

Günlük mesaj limitimin sonuna geldim.

انهيت الباقة اليومية المحددة من الرسائل

Tipik 28-30 günlük programa katıldı

كانت تذهب إلى البرنامج النظامي ذو ال 28-30 يوم،

Günlük besin alım miktarının altında olan

الذين يستهلكون أقل من الكمية اليومية الموصى بها

Patron hepimize bir günlük izin verdi.

أعطى رئيس العمل الكل إجازة.

Peki bu bilgiler günlük hayatta nerelerde kullanılıyor?

لكن كيف يتم استغلال ذلك في الحياة العملية؟

Günlük hayatımızda bilgiyi ve fikirleri nasıl işlediğimize

وتشبيهاً مجازياً على كيفية معالجتنا جميعنا للمعلومات

İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:

إليكم أربعة أمثلة سهلة يمكنكم استعمالها في نمط حياتكم اليومي.

Restorana gitmek veya günlük alışveriş yapmak gibi

حتى القرارات التي كانت بسيطة

Peki uzak geçmiş, günlük yaşam ile karşılaştırıldığında

وعليه، فلماذا نهتم بتاريخ كوكبنا

öğrencilere günlük yaşamdaki içki içme, madde kullanımı

جعلتهم يُنهوا حوسبةً لمحاكاة عملية اتخاذ قرار

Günlük yaşantınızdaki neredeyse her fiziğe erişmenizi sağlar.

تقريباً إلى كل الفيزياء في حياتنا اليومية.

Ve bu iki şeyi de günlük hayatta

ويمكنك تعلم كلا الشيئين

Insanlara zararlı günlük faaliyetlere devam etti . Kendisi

تخلي دولٍ عدةٍ عن التزاماتها مثل الولايات المتحدة واستمرار

Çoğu kişi günlük hayatı hakkında yazı yazar.

معظم الناس يكتبون عن حياتهم اليومية.

TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.

يلعب التلفاز دوراً هاماً في الحياة اليومية.

Ve sadece günlük hayatımızla alakalı olanları nasıl seçebilirim?"

وأن أحدد فقط تلك التي تكون ذات صلة في حياتنا اليومية؟"

Ve günlük ücret kazanan büyük annesi tarafından büyütülüyor.

وجدتها التي تجني قوتها يوميًا.

Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz

هل ندرك ما يجري في الحياة اليومية لأحد الفنانين،

Dört günlük devasa Leipzig Muharebesi'nde kuzey kesimine komuta

في معركة لايبزيغ العملاقة التي استمرت أربعة أيام ، قاد القطاع الشمالي ، وأبقى

Grip ise ortalama 2 günlük kuluçka süresine sahiptir.

و بالمقارنة بالانفلونزا، تدوم فترة حضانتها في المتوسط ليومين فقط

Dağ başında sekiz günlük doğa yürüyüşü ve kanodan sonra

بعد ثمانية أيام من المشي الطويل والتجديف في البرية ،

Şu an gerçekten günlük meditasyon egzersizinin bilimsel kanıtı elimizde -

وفي الحقيقة، نمتلك حاليا أدلة علمية حول التأمل

Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.

بل يتعلق الأمر أيضًا بكيفية تأثرنا في حياتنا اليومية.

Ben de düşünmeye başladım, nasıl yapsak da günlük toplantılarımızda

لذلك، بدأت أتساءل كيف يمكن لنا أن نغيّر لقاءاتنا اليومية

Daha anlamlı bir günlük toplantı organize edebilmenin ikinci adımı,

الخطوة الثانية لبناء تجمّعات يومية مُفعَمة بالمعنى

Ve ağırlığının 2.5 katı kadar günlük besin ihtiyacı vardır

ويحتاج إلى 2.5 ضعف وزنه في اليوم.

O kadar garip bir tabir ki artık günlük olarak kullanıyorum.

مصطلح أستخدمه بشكل غريب في حياتي اليومية.

çünkü biliyorsunuz, bu soru günlük hayatımızda insanların bize sorduğu sorulardır,

لأن الناس عادةً يسألوننا مثل هذه الأسئلة

Acil ya da günlük stres olmasına göre değişebilir olarak gösteriliyor.

سواء كانت حالات طارئة أو مجرد ضغط يومي.

Şehir sakinleri günlük rutinlerine devam ederken Sarayda dört tane Moğol elçisinin

كان سكان المدينة يتابعون رتابة حياتهم اليومية، غير مدركين أن في القصر هنالك

Içinde üç günlük bir süre içinde şehirde büyük yıkıma neden oldu.

اكتوبر من عام الفٍ وثمانمائةٍ وواحدٍ وسبعين خسائرٌ قدرت بنحو

Günlük bir organizasyonun ev sahibi ise her şeyin yerli yerinde olmasına odaklanır

في حين أن المضيف العادي، ينصب تركيزه على التأكد من أن كل شيء في نصَابِهِ...

Için tehlikeli olduğunu düşündüğünüz günlük davranışlarınız var mı ? Hiç değiştirmeyi düşündün mü?

على الكوكب? وهل فكرت يوماً بتغييرها?

Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.

لا شيء يماثل كأسا من الجعة بعد جهد يوم كامل.

Sorunla karşılaşırsanız, 7/24 müşteri desteği ve 30 günlük para iade garantisi vardır.

إذا واجهت مشاكل ، فهناك دعم عملاء على مدار الساعة طوال أيام الأسبوع وضمان استرداد الأموال لمدة 30 يومًا.

Kültür, günlük hayatta bizi harekete geçiren değerlerle ilgilidir. Daha iyi bir toplum inşa etmenin gereklerinden biri bu.

الثقافة هي مجموعة من القيم اليومية التي نعيش بموجبها. إنّها جزء من عملية بناء مجتمع أفضل.