Translation of "önde" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "önde" in a sentence and their arabic translations:

Fransız personelinin önde gelen üyeleri öfkeliydi!

كان ممثلو الكتيبة الإفرنجية البارزة غاضبون!

Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir.

الصين أكبر مُنتِج للأُرز في العالم.

Fadıl bölgede önde gelen bir doktordu.

كان فاضل طبيبا بارزا في المنطقة.

Mutfaktaki pastırma sırasında e önde olmak için

يستطيع أن يخلّف وراءه مذبحة

Avrupa'nın önde gelen Akdeniz gücü ve Venedik Cumhuriyeti

القوة البحرية المتوسطية الأكثر تقدمًا في أوروبا، جمهورية البندقية، ضمّت برفقة

Amerika birleşik Devletleri Kolombiya'ya karşı 2 golle önde.

تتقدم الولايات المتحدة بهدفين في مقابلتها ضد كولومبيا.

- Leyla tam bir sürtük.
- Leyla kaltağın önde gideni.

ليلى سافلة حقّا.

Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.

بعد الفوز ، وصف نابليون سولت بأنه "المناورة الأولى في أوروبا".

- Sami önde gelen bir plastik cerrahtı.
- Sami önemli bir plastik cerrahtı.

كان سامي جرّاحا تجميليّا بارزا.

Ve General Suchet'in tümeni önde oldu. Altı saat boyunca, birlikleri platodaki köyler için

بقيادة فرقة الجنرال سوشيت. لمدة ست ساعات ، انخرطت قواته في قتال غاضب من