Translation of "Zapato" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Zapato" in a sentence and their turkish translations:

- Tengo una piedra en el zapato.
- Hay una piedra en mi zapato.

Ayakkabımda bir taş var.

Perdí mi zapato en el incendio.

Yangında ayakkabımı kaybettim.

El perro se comió mi zapato.

Köpek ayakkabımı yedi.

Se agachó para atarse un zapato.

Ayakkabısını bağlamak için eğildi.

- Este churrasco es duro como suela de zapato.
- Este filete es duro como suela de zapato.

Bu biftek ayakkabı derisi kadar sert.

La suela de mi zapato está sucia.

Ayakkabımın teki kirli.

Tom tiene problemas encontrando su talla de zapato.

Tom ayakkabı numarasını bulmakta sorun yaşar.

El zapato no me entra, es muy chico.

Ayakkabı bana uymuyor. Çok küçük.

La escalera mecánica me agarró un cordón del zapato.

Benim ayakkabı bağcığım yürüyen merdivene takıldı.

Lo cambiaron y dijeron que acababan de tejer el zapato.

ve bir ayakkabı ördüklerini söylediler.

Espérame un rato. Se desataron los cordones de mi zapato.

Bir dakika bekle. Ayakkabı bağlarım çözülmüş.

- ¿Qué talla calza Tom?
- ¿Cuál es la talla de zapato de Tom?

Tom'un ayakkabı numarası nedir?

A Tom se le pegó un poco de chicle en la suela del zapato.

Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.