Examples of using "Salvajes" in a sentence and their turkish translations:
Yabaniler,
Vahşi hayvanlardan korkarım.
Vahşi hayvanlardan korkarım.
Tilkiler yabani hayvanlardır.
Her vahşi dans edebilir.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
Buralarda bir sürü vahşi hayvan var.
virüs taşıyan yabani hayvanlarla aramızda
Almanya'da hâlâ yabani ayılar var mı?
- Her hayvan vahşi değildir.
- Tüm hayvanlar vahşi değildir.
Vahşi hayvanları beslemeyin.
Yaban kuşlarını izlemek çok eğlenceli.
- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.
Vahşi doğada sadece 14.000 pars kaldı.
Bu alanda birçok yabani hayvanlar var.
Yabanî hayvanlar ormanda yașar.
Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- O vahşi hayvanlar hakkında çok şey bilir.
- Vahşi hayvanlar konusunda bilgisi çoktur.
Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.
Şarkıcı vahşi çakallar tarafından öldürüldü.
insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.
Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.
Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.
- Bazı vahşi hayvanlar yok olma eşiğinde.
- Bazı vahşi hayvanlar tükenme eşiğinde.
Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.
virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak
Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.
Şehirler genişleyip vahşi yaşam alanları daralırsa ne olur?
hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.
Ertesi gün, çiftçinin oğlu yabani atlardan birine biner,
Vahşi manzaraları ve kalabalık şehirlerinde epik bir savaş veriliyor.
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.
İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.