Examples of using "Sótano" in a sentence and their turkish translations:
O, bodrumda.
- Bu bir mahzen.
- Bu bir kiler.
TV setimizi aşağıya bodruma getirdi.
- Bodrumunuzda saklanabilir miyiz?
- Sizin bodrumda gizlenebilir miyiz?
Tom bodrumda.
Bodrumda saklandılar.
Bodrum farelerle dolu.
Mutfak zemin kattadır.
ve aşağıda bodrumda uyuyan bir grup daha vardı.
Tom bodrum katında iki ceset keşfetti.
Tom bir mum yaktı ve bodruma indi.
artık pek de sormuyorum.
Soyguncu çifti bodrumda kilitledi.
Aradığın şey, bodrumdaki bir kutuda.
Tom ve arkadaşları bodrumda Dungeons and Dragons oynuyorlar.
Benim mahzende iki tane üç fazlı güç jeneratörlerim var.
Iy! Amcamın bodrumu kokarca gibi kokuyor!