Translation of "Limón" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Limón" in a sentence and their turkish translations:

- Pela el limón.
- Pelad el limón.
- Pele el limón.
- Pelen el limón.
- Monda el limón.
- Mondad el limón.
- Monde el limón.
- Monden el limón.

- Limonu soyun.
- Limonu soy.

Tom exprimió el limón.

Tom limonu sıktı.

Té con limón, por favor.

Limonlu bir çay lütfen.

Nunca bebo té con limón.

Asla limonla çay içmem.

Bebí mucha agua con limón.

Bol limon suyu içtim.

Alí bebió té con limón.

Ali limonlu çay içti.

El limón es una fruta ácida.

Limon ekşi bir meyvedir.

El limón tiene un sabor ácido.

Limonun tadı ekşidir.

Esta ensalada tiene gusto a limón.

Bu salatada limon tadı var.

Un té con limón, por favor.

Bir limonlu çay lütfen.

Ella exprimió un limón para el té.

O, çay için bir limon sıktı.

¿Qué té tomas? ¿Té de limón está bien?

- Ne çayı içersin? Limon çayı olur mu?
- Ne çayı içersiniz? Limon çayı olur mu?

Para mí un té con limón, por favor.

Benim için limonlu çay, lütfen.

Me gusta el sabor del agua con limón.

Limonlu suyun tadını beğeniyorum.

Me comí un limón fresco por la vitamina C.

C vitamini için taze limon yedim.

He estado buscando jugo de limón todo el día.

Ben bütün gün limon suyu arıyorum.

Cuando la vida te lanza un limón, ¡haz limonada!

Hayat sana limon attığı zaman, limonata yap!

Limón caliente con miel es un buen remedio para los resfriados.

Ballı sıcak limon soğuk algınlığı için iyi bir ilaçtır.

El pastel de queso de limón de Mary está para morirse de bueno.

Mary'nin limonlu kekleri ölmeye değer.

El azúcar es dulce, el limón ácido... pero ¿qué es lo que es amargo?

Şeker tatlıdır, limon ekşidir, peki acı nedir?

Agregue la miel, el jugo de limón, las almendras picadas y las manzanas picadas.

Balı,limon suyunu,doğranmış bademleri ve doğranmış elmaları ekle.